Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....

    Bu nedenle ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında açılan iptal tescil isteğinin usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

      -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ......, 2460 sayılı parselini 05.05.2004 tarihinde davalı ...'ye bağış suretiyle temlik ettiğini temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını ve adı geçen davalının da hakkında açılacak davaları sonuçsuz bırakmak için muvazaalı olarak 22.04.2005 tarihinde diğer davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada murisin yaptığı devrin ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle geçerli olmadığını, son devrin de yine muvazaalı olduğunu belirterek iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi yönünde ıslah dilekçesi vermişlerdir. ./.. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tenkis talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “......

        Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık davacının talebinin muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi mi yoksa miras bırakanın iradesinin ikrah yolu ile fesada uğratılması nedeni ile tapu iptal ve tescil istemi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu noktada muris muvazaası ve ikrah kavramları üzerinde durmakta yarar vardır. İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, pozitif hukukumuzda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesinde düzenlenmiştir....

          Davacı taraf dava dilekçesinde ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuş ancak, 18.12.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında isteğini muris muvazaası hukuksal nedenine hasretmiştir. Bu nedenle 6100 sayılı HMK.nun 140/3. maddesi gereğince ehliyetsizlik iddiası bakımından bir inceleme yapılmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilerek görülen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil- tazminat isteğine ilişkin olup, tüm dosya içeriği itibariyle murisin işlem tarihi olan 03.07.2008 tarihinde ehliyetsiz olduğu anlaşılmakla, pay oranında talepte bulunulamayacağı, diğer taraftan ehliyetsiz kişi tarafından iradi işlem olan muris muvazaası işleminin gerçekleştirilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, tereke adına açılması gereken davalarda ortaklardan bir ya da birkaçının feragatinin sonuç doğurmayacağı hususu göz önüne alındığında, davacılardan ..., ve ...’in 03.11.2017, ...un 17.11.2017 tarihli dilekçeleri ile davalılardan ... yönünden davadan feragat etmeleri, yine davacı ...’un 07.11.2016 tarihli dilekçesi ile davadadan feragati açısından ayrıca hüküm kurulmamış olması da sonuca etkili görülmemiştir....

                Mahkemece; "...Dava, Muris Muvazaası Nedeniyle Tazminat davasına ilişkindir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

                Mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden önce davalılara hibe yoluyla devredildiği ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tespite itiraz edilmediği, öte yandan muvazaa olgusunun da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...özellikle muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı davalarda mirasçıların dava hakkının miras bırakanın ölmesi ile doğduğuna, miras bırakanın tespit tarihinden sonra öldüğüne, bu nedenle 3402 sayılı Yasının 12/3. maddesinin uygulama yeri olmadığına, ne var ki çekişmeli taşınmazın kadastroca senetsizden davalılar adına tespit ve tescil edildiği ve olayda 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı...” gerekçesi ile onanmış, davacı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine Dairece bu kez; "...muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptal ve tescil davasının reddi, onama kararında gösterilen gerekçe ile doğrudur....

                  Somut olaya yukarıdaki ilkeler ışığında bakıldığında,miras bırakanın adına kayıtlı 3 parsel sayılı taşınmazda 6 bağımsız bölümden oluşan apartmanda 1, 2, ve 3 nolu bağımsız bölümlerin halen muris adına kayıtlı olduğu, murisin başka eşten olma çocuğu davacı ..., aynı eşten olma çocukları davacı ..., davalı ..., dava dışı ...'i mirasçı olarak bıraktığı, murisin dava dışı çocuğu ... ve ... 'ye de dava konusu 3 parselde bağımsız bölümler temlik ettiği onlar ve kayıt malikleri aleyhine eldeki davanın davacıları tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açıldığı, davacı ... ile murisin diğer çocukları arasında ...'in murisin çocuğu olup olmadığına dair davanın görüldüğü ve davacı ...'in murisin çocuğu olduğunun ... Kurumu raporu ile saptandığı ve yine aralarında tazminat davasının olduğu görülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu