Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24/05/2022 tarihli ve 2021/1764 Esas, 2022/904 Karar sayılı kararında; mirasbırakanın kooperatifteki payını devir senedi ile davalılara devrettiği, taşınmazın hiçbir zaman mirasbırakan adına tapuda kayıtlı bulunmadığı, kooperatif payının devrinin gizli bağış niteliğinde olup muris muvazaası hükümlerinin uygulanmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 2. Temyiz Nedenleri Davacılar, dava süresince ileri sürdükleri iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemişlerdir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. 3.2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu 360 ada 28 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 2. eşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir....

      Mirasbırakanın 372 parsel sayılı taşınmazdaki 12/80 payını 08.07.2002 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile 1/2’şer pay ile davalı kızı Nursen ve dava dışı kızı Birsen’e devrettiği, davacıların bu temlik için açtıkları ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın mirasbırakanın ehliyetli olduğu, davacılara da taşınmaz verdiği, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın kesinleştiği sabittir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

        DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı babası...'ın rahatsızlıkları nedeniyle ehliyetsiz olduğu dönemde 742 ada 4, 5, 6, 8, 9, 11, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı şirkete satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras bırakanın ehliyetsizliği, olmadığı takdirde muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı olarak dava konusu 742 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil istemlerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nın ... parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapunun iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

            Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere muris muvazaası miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilmekte ve murisin iradesi önem taşımaktadır. Somut olayda ise murisin aktif bir çok taşınmazının olması, tanık beyanlarından davacıdan mal kaçırma gibi bir kasıt ile hareket etmediği, davacı ile muris arasında herhangi bir husumetin olmadığı, davacı yanın muvazaa iddiasını ispatlayamadığı, murisin mülkiyet hakkı kapsamında intikali gerçekleştirdiği, anlaşılmakla davanın reddine yönelik karar verilmiştir....

            - KARŞI OY - Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece murisin davalıya yaptığı temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 08.02.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; "yerel mahkemenin ‘muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat istemimizin reddine ilişkin verdiği karar’ bütünüyle usul ve yasaya aykırı olmakla kaldırılması gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması haksız ve hukuka aykırıdır. Müvekkillerimiz dava konusu taşınmazın varlığından dahi haberdar değildir. Yerel mahkeme, davacılar ile davalı ve diğer kardeşler arasında görülen dava dosyalarını inceleyerek müvekkillerimizin muvazaanın tarafı olduğu kanaatine varmıştır. Fakat, eksik inceleme sonucu bu kanıya varılmıştır. Dava dilekçemizde muvazaa iddiamıza dayalı bahsettiğimiz tüm hususlar davalı tarafından ikrar edilmiştir....

              İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tenkis için hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu olayda muris muvazaası olmadığını, bu nedenle de saklı paya tecavüzün mevcut bulunmadığından davanın tümden reddinin gerektiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1. Tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalıların muris Beşir Ayvaz mirasçılarından olduğu, murisin 16/03/2014 tarihinde öldüğü, eldeki davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis istemli davanın süresi içinde 27/02/2015 tarihinde açıldığı, tenkis yönünden kabul edilen davada hükme karşı davalılar başvuruda bulunduğundan tenkis yönünden inceleme yapılması gerektiği tenkis alacağına yönelik hesapta bir isabetsizlik görülmediği, 2....

                Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). Öte yandan, 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir. Muvazaa iddiaları zamanaşımına uğramaz. “...Muvazaa iddiasına dayalı davaların da zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında da belirtildiği üzere muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile görünürdeki işlemin geçerli hale gelemeyeceği kuşkusuz bulunduğundan, muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebilir. Bu nedenle muvazaa iddialarında zamanaşımı kabul edilmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu