in vefat ettiği 09.01.1988 tarihinden itibaren yaklaşık 23 yıldır dava açılmadığı, her ne kadar muris muvazaası davasında zamanaşımı ve hak düşürücü süre sözkonusu değil ise de, bunca zaman geçtikten sonra dava açılmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesi hükmü ile bağdaşmadığı; muvazaa iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “..muris muvazaası iddiasına dayalı davaların kural olarak herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı kalmaksızın her zaman açılabileceği kararlılık gösteren yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiş; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.05.2015 tarihli 2013/1-2302 E. 2015/1313 K. sayılı kararında da, aynı ilkeler nedeniyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların ./.. açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı vurgulanmıştır....
Semenin (bir başka ifade ile malın bedelinin) ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği kabul edilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.04.2009 günlü 2009/1-130 sayılı kararı). Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 günlü 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. O halde, yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde mirasbırakan ...... Yumurtacı'nın gerçek irade ve amacının diğer mirasçıdan mal kaçırma olmadığı, kendisine ve kızına özenle bakan oğlu davalıya minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazları temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiği kabul edilmelidir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece, davalı ...'ya yapılan temlik bakımından muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, davalı ...'a yapılan temlikin gizli bağış olup 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, tenkis isteğinin de hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların, tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalıların temyiz itirazlarına gelince; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazların tümünün değerinden davacıların miras payına tekabül eden bölüm olup harcı ikmal edilen 180.904.00....
Az yukarıda da belirtildiği üzere açılan işbu dava; muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis talebine ilişkindir. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....
Eldeki davanın konusunu oluşturan ve muris muvazaası olarak isimlendirilen muvazaa türünün ise Türk Hukukunda büyük bir yeri ve önemi vardır. İlgili hukuk kısmına yer verilen 6098 sayılı Kanun'un genel hükmü dışında muris muvazaasına ilişkin bir düzenleme kanunlarımızda yer almamaktadır. Muris muvazaası kaynağını daha çok Yargıtay içtihatlarından ve bilimsel görüşlerden almakta ise de esas kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihli ve 1974/1 Esas, 1974/2 Karar sayılı kararı oluşturmaktadır....
Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. ./.. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237....
Öte yandan, 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir. Muvazaa iddiaları zamanaşımına uğramaz. “...Muvazaa iddiasına dayalı davaların da zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında da belirtildiği üzere muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile görünürdeki işlemin geçerli hale gelemeyeceği kuşkusuz bulunduğundan, muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebilir. Bu nedenle muvazaa iddialarında zamanaşımı kabul edilmemiştir. Öyle ise yasanın kişilere tanıdığı bir hakkın kullanılması da kötü niyetle bağdaştırılamaz. Kaldı ki, işlemin muvazaalı olduğunun belirlenmesi durumunda işlemin tarafı olan kişiler iyi niyetli olamayacakları gibi süre geçmekle de iyi niyetli kabul edilmelerine yasal olanak bulunmamaktadır...”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL VE TENKİS Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan ...'nun, çekişme konusu 1047 sayılı parselin ifrazen oluştuğu 764 parsel sayılı taşınmazını 29.6.2001 tarihli akitle davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacı, yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...'ün ... ve ... parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle muvazaalı olarak davalı eşine temlik ettiğini, devirlerin bağış niteliğinde olduğunu, satış bedelinin düşük olduğunu ve mirasbırakanın maddi durumunun iyi olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davasıdır. Davacılar, tarafların ortak mirasbırakanı olan ve 29.1.2013 gününde ölen ...'nın 115 ve 116 parsel sayılı taşınmazlarını satış yoluyla davalıya devrettiğini, işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapuların iptali ile miras payı oranında mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....