dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar" nedeniyle verilen hüküm ve kararlara bakma görevinin 6.Hukuk Dairesine ait olduğunun belirtildiği görülmekle, HMK 352/1- a uyarınca, Dairemizin görevsizliği ile dosyanın görevli Kayseri BAM 6....
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinde, “Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar, b) Kollektif şirketlerin ortakları, c) Adi Komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları, d) Limited şirketlerin ortakları, e) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, f) Donatma iştirakleri ortakları, g) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları, Bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir....
Maddeye göre; ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle basit veya gerçek usulde vergi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar ve Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortakları sigortalı olarak kabul edilir. Söz konusu hükümler doğrultusunda, şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin faaliyetinin olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının şirket ortaklığı devam ettiği sürece 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur (5510 sayılı Yasanın 4/1-b) sigortalısı olarak kabul edilmesi ve yaşlılık aylıklarından SGDP kesilmesi şeklinde gerçekleşen Kurum işleminin doğru olduğu anlaşılmaktadır....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasanın 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin alt 3. bendinde....Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarının, 4/b kapsamında sigortalı olacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı adına yönetim kurulu üyesi ve başkanı olduğu Anonim Şirkete ait işyerlerinden bildirim yapılmış olup, bu kapsamda 5510 sayılı Yasanın 4. Maddesinde anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları 4/b kapsamında sigortalı olacağı, yine aynı yasanın 53/2. maddesinde 4/b kapsamında sigortalı olanların kendilerine ait veya ortağı oldukları işyerlerinden kendi adlarına bildirim yapılamayacağı, dolayısıyla Kurum işleminin yerinde olduğu dikkate alınmadan davanın kabulüne dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre deprem sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... . aleyhine 07/05/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle ölüm ve yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/06/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ve yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Dosya içeriğinde, davacılardan .... vekili olarak da Avukat ... tarafından manevi tazminat istemli dava açılmış ve bu davacılar yönünden bir miktar manevi tazminata karar verilmişse de; bu davacıların Avukat ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/03/2022 NUMARASI: 2019/999 Esas - 2022/134 Karar DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/34 ESAS SAYILI DOSYASI DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/35 ESAS SAYILI DOSYASI DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/36 ESAS SAYILI DOSYASI DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, makina kırılması sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/ son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümün düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı kararı ile trafik kazası ve sigorta hukuku ile ilgili olarak dairemize verilen işler : 1) Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davaları (bedensel zarar ile ölümden kaynaklanan tazminatlar dahil) 2) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesinden (6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi) kaynaklanan ve kasko sigortası ile ilgili rücuan tazminat davaları 3) Sigortalının kendi trafik kasko sigortasına, trafik sigortasının da kendi sigortalısına karşı açtığı tazminat davaları ile yolcu taşıma ilişkisi dahil sigortanın taraf olduğu her türlü cismani ve maddi zararlı trafik kazalarından doğan davalar...
"İçtihat Metni" Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, karar davalılardan Belediye tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ... tacir değildir. Dairemiz, tacirler arasında haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarına (trafik kazalarından kaynaklanan maddi hasara ilişkin tazminat davaları hariç) bakmaktadır. Bu olgu gözetildiğinde temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay Yüksek (3).Hukuk Dairesine aittir. Hal böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (3).Hukuk Dairesine ait olmakla birlikte anılan Dairece de aidiyet kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na SUNULMASINA, 07.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; iki ayrı iktisadi işletmenin bulunmaması, bir işletmenin diğer işletmenin sermayesine iştirak etmesi gibi bir durumdan söz edilememesi, iktisadi işletmenin bizatihi vakfa ait olması, vakfın başka bir iktisadi işletmeye iştirakinden dolayı değil, kendi iktisadi işletmesinden kazanç elde etmesi karşısında ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tarh ve tahsil işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın idare lehine bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir....