"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı Göz merkezinde diğer davalı doktor tarafından gözünden ameliyat edildiğini, ancak her iki gözde görme bozukluğu ve ağrılar oluştuğunu ileri sürerek, 25.000 YTL maddi, 15.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafça yapılan ameliyatın doktor hatası yüzünden başarılı olmadığını belirterek, maddi-manevi tazminat talepli bu davayı açmıştır. Mahkemece alınan Adli Tıp Raporuna uygun olarak davanın reddine karar verilmiş, bu karar Dairemizce bozulmuştur....
Mahkemece, Dairemizin 2010/4865-16036 sayılı 02.11.2010 tarihli bozma ilamına uyularak, aracın yenisiyle değiştirilmesine, maddi ve manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Mahkemece, davacının ayıplı mal iddiasına dayalı olarak davalılardan manevi tazminat taleplerinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. B.K.’ nın 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; kişilik hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında ...4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve...1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı doktorun yanlış, eksik tedavi uyguladığı, davacıların yaşı küçük oğluna özensiz davrandığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın çözümünde ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Davacı ile davalı doktor ve özel hastane arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümlerinin uygulanması ve doğal olarak uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.Davacı ile davalı doktor tacir olmayıp, uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığınan göre, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ...14.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
bulunması sebebiyle protez vb. sağlık giderlerine yönelik maddi tazminat talebinde bulunulmasına karşılık, küçüğün maluliyeti sebebiyle işgücü kaybından kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerine yönelik yargılamanın yapıldığı Samsun 4....
GEREKÇE : Davacı, davalı özel sağlık kurumunda, diğer davalı doktor tarafından, kendisine hatalı tıbbi tedavi uygulandığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sözleşmede sağlık hizmetinin bizzat davalı acente tarafından verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, davacının sağlık hizmetinin gereği gibi verilmediğini ileri sürerek bundan dolayı Hac görevini layıkıyla yerine getiremediğini ve manevi haz alamadığını iddia etmesi ve bu asılsız gerekçeye dayanarak manevi tazminat talebinde bulunması kötü niyetli olup dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, tazminat vasıtasıyla zenginleşme niyeti ile talep etmiş olduğu manevi tazminat tutarının hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, yerel Mahkemenin verdiği kararın kısmen kabul edilen kararının kaldırılmasını, istinaf yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, paket tur sözleşmesi mahiyetindeki hukuki ilişkide ayıplı hizmet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır....
Somut olayda davacı, yanlış tedavi ve bel ameliyatı sonucu çeşitli sağlık sorunların yaşadığını ,bu şekilde maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. B.K. nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, özel hastane (ve onun tarafından istihdam edilen doktorlar) ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. (Öğreti ve uygulamaya örnek olarak: Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt: 2,Sevinç Matbaası, Ankara 1977, sayfa: 176 Ve devamı; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 4.3.l994 gün ve 1994/8557-2l38 sayılı kararı ve aynı doğrultudaki birçok başka karar.)...
Somut olayda davacı, hatalı doğum işlemi sonucu doğan çocuğunun malul kaldığını, bu şekilde maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. B.K. nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, özel hastane (ve onun tarafından istihdam edilen doktorlar) ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. (Öğreti ve uygulamaya örnek olarak: Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt:2, Sevinç Matbaası, Ankara 1977, sayfa: 176 ve devamı; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 4.3.l994 gün ve 1994/8557-2l38 sayılı kararı ve aynı doğrultudaki birçok başka karar.)...