Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 67 parsel sayılı taşınmazdaki metruk binayı 14.11.1997 tarihinde dava dışı ablası Bedriye’den satın aldığını, binayı yıkarak yeni bina yapımına başladığını, davalının açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmazın davalı adına tesciline karar verildiğini, bu davadan süresinde haberi olmadığından binayı bitirdiğini, iyiniyetle yaptığı bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya bina bedeli olarak şimdilik 100.000 TL’nin faiziyle davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, hükmen tescil edilen taşınmaza tescil davasının açılmasından sonra bina yapımına başlandığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddiyle 180.000 TL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava; noterin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteminin yanında, davalı hazineye karşı açılan tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava; hayvan sahibinin sorumluluğundan doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek 2.745,00 TL maddi; 5.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 7.745,00 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar, davalı ... vekili Av. ... tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de, temyize konu miktar gözetilerek, duruşma isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacı ...'nun yargılama sırasında öldüğü,......
Mahkemece, davanın rücuen tazminat davası olduğu, davayı sigortalısına halefen açtığı, söz konusu yangın olayı haksız fiil kapsamında değerledirilmekle birlikte sigortalı ve davalı arasında kira akdi olduğu ve olay tarihinde geçerli olduğu, tarafların haksız fiilden sorumlu olmalarının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri ortadan kaldırmadığı, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk ile sözleşmeden doğan sorumluluk hallerinin yarıştığı, 6100 sayılı HMK 4/a maddesi uyarınca davaya Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar kesinleştiğinde istem halinde dosyanın görevli ve yetkili Çorlu ....gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, işyeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davası olup davacı ... şirketi ile davalılar arasında yapılmış herhangi bir kira akdi yoktur, dolayısıyle HMK'nun 4/a maddesinin bu davada uygulanma yeri yoktur....
Davalılar, taşınmazın davacı ile ortak satın alındığını ancak davacının fazla pay sahibi olması nedeniyle onun adına tescilinin yapıldığını, davacının onayı ile binanın yapıldığını, binanın yapılmasından sonra davacının sınırı belirleyen duvarı yaptığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; karşı dava ile de iyiniyetle yaptıkları bina değerininin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tamamının veya bina ile zorunlu kullanım alanının ifrazen adlarına tescilini veya bina bedelinin alınmasını istemişlerdir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne; karşı davanın ise davacıların iyiniyetli olmadığı ve ifraz koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle tapu iptali tescil, binanın yıkılmasının fahiş zarar oluşturmadığı gerekçesiyle de tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, yangının çıkışı konusunda uzman bilirkişiler tarafından sunulan 11/09/2014 tarihli rapora göre davalıların sahip olduğu 76 nolu konutun baca tesisatının kömürlü sisteme uygun olmadığı halde kömürlü sistem kullanıldığı dolayısıyla yangındaki kusurun baca sistemi uygun olmadığı halde kömürlü sistem kullanan 76 nolu konuta ait olduğunun belirtildiği, 6098 sayılı yeni BK'nun 69.maddesi gereğince bina sahibinin binadan kaynaklanan zararlar ile ilgili oturanlar ile birlikte 3. kişilere karşı sorumluluğunun söz konusu olduğu anlaşıldığı, davacı ... şirketinin ödediği zarar ile ilgili olarak halefiyet kuralları gereğince açtığı davada karşılanmayan zarar miktarı olan 24.912,00 TL'lik zarardan bina sahibi olan davalıların sorumlu olduklarından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır. Öncelikli koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Türk Medeni Kanununun 724.maddesi hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin Türk Medeni Kanununun 3.maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan eski hale iade ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1/B-a. maddesine göre eser, sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri türlerinden birisi içine giren her nevi fikir ve sanat mahsulüdür. Bu anlamda bir eserin FSEK anlamında eser sayılabilmesi için sahibinin hususiyetini taşıması ve Kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi şeklinde iki şartın varlığı aranacaktır. Konuyla ilgili olarak, kanunun 2.maddesinin 3.bendin de “3. (Değişik: 7/6/1995 - 4110/1 md.)...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/187 KARAR NO : 2021/307 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu ----. Asliye Ticaret mahkemesinin----. Sayılı dosyasında TTK'nın 553-555. Maddeleri gereği yöneticinin sorumluluğu nedeni ile tazminat davası, TTK'nın 630/2 ve 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/187 KARAR NO : 2021/307 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu ----. Asliye Ticaret mahkemesinin----. Sayılı dosyasında TTK'nın 553-555. Maddeleri gereği yöneticinin sorumluluğu nedeni ile tazminat davası, TTK'nın 630/2 ve 3....