Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince de, yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar için zamanaşımı süresinin 5 yıl olarak düzenlendiği, TBK'nın 478/1. maddesine göre, yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davaların, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde 2 yılın; taşınmaz yapılarda ise 5 yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın 20 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, 6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1. ve 5....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/708 Esas KARAR NO : 2023/137 DAVA : Tazminat (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/10/2021 KARAR TARİHİ : 24/02/2023 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi....

      Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendini gösteren ayıp türüdür. Eserdeki eksiklik, ayıp kavramından ayrı bir kavram olup, eserde sözleşmeye göre yapılması kararlaştırılan bir kısım işlerin yapılmaması halidir. Eksik iş, teslim edilmeyen iş olduğundan bunun için ayıp ihbarı gerekmez. Borçlar Kanununun 359.maddesi hükmüne göre, eserde açık ayıplar varsa iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin mutad cereyanına göre eseri muayene etmesi, imkan bulur bulmaz da kusurlar varsa bunları yükleniciye bildirmeyi gerekir. Aksi halde, eser mevcut haliyle iş sahibi tarafından kabul edilmiş sayılır. Gizli ayıplar eserin teslimi anında mutad muayene ile görülemeyen ancak kullanım sırasında zamanla ortaya çıkan ayıplardır. Yasanın 362.maddesi gereğince de, bu tür ayıpları iş sahibinin öğrenir öğrenmez yükleniciye bildirmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah.sıfatıyla) Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, sözleşmeye dayalı olarak alınan konutun geç tesliminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılıp karar verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili, sözleşmenin tetkikinden de anlaşılacağı üzere işin 10 gün içinde bitirileceği ve bedelinin ihtiyaç halinde kısmen ve teslimde ödenmesinin kararlaştırıldığını, 27/10/2017 tarihli tutanaktan ve yine ekte bulunan fotoğraflardan anlaşılacağı üzere edim kusurlu, ayıplı ve geç ifa edildiğini, fotoğraflardan malzemelerin ve işçiliğin kalitesizliğinin, herhangi bir teknik göz gerektirmeksizin çıplak gözle rahatlıkla anlaşıldığını, nitekim asıl firma tarafından da çatı konstrüksiyonu, çatı kaplaması ve yapılan işçiliğin şartname ve standartlara uygun olmadığı, taşıyıcı sistemde kaynak hatalarının olduğu, bu nedenle müvekkili şirketin alacağı hak edişten 15.000 TL kesinti yaptığını, yapılan ayıplı işlerin düzeltilmediğini, davacının ayıplı geç hizmetinden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını bu nedenle davacının hak edişinden kesinti yapmak zorunda kaldıklarını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2015/14730 esas sayılı dosyası ile taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağı olan 4.893,59 TL için icra takibi yaptıklarını, yapılan icra takibine davalı tarafından gerek borca gerekse icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, yetki itirazını kabul etmediklerini, davalı tarafın malların ayıplı olduğunu iddia ettiğini, ancak ayıpla ilgili herhangi bir ihbar ya da tespit olmadığını ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı şirkete gönderilen emtiaların ayıplı olduğunu, ayıba ilişkin ihbarın davacıya bildirildiğini, iade faturası ile iade edilmek istendiğini ancak davacı şirket malları teslim almadığını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

              ile talep edildiğini, ancak davalının gerek bu cezaları ödemek gerekse eksik ve ayıplı işlerin yapılması veya bedelini ödemesi konusundaki taleplerini yerine getirmediğini, Sulh Hukuk Mahkemesi eliyle yapılan tespit üzerine davalı tarafa 30.12.2021 tarihinde ---- Noterliği ------ yevmiye numaralı ihtarname ile, yapılan bu işlerin eksik veya ayıplı kısımlarının ----....

                Davacı davasında, davalıya 3 ayrı fatura ile makine imal edip teslim ettiğini, bundan kaynaklanan bakiye alacağının makinelerin ayıplı olduğu iddiası ile ödenmediğini, oysa makinelerde ayıp bulunmadığı gibi süresinde de ayıp ihbarında bulunulmadığını açıklayarak alacağı ile ilgili yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında ve 10.04.2014 tarihli açıklama dilekçesinde makinelerden “....İki ....Makinesi”nin arızalı olduğundan hiç kullanılamadığını, davacı tarafından garantili imal edilmesine rağmen ayıpların giderilmediğini, bu nedenle bakiye alacağın ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı davasında ayıplı makine nedeniyle davacıya ödediği 32.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini istemiştir....

                  İhtilaf; eserin tesliminden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların giderim bedelinin davalı yükleniciden tahsili istemine ilişkindir. Davacı iş sahipleri, dava dilekçelerinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında; sözleşme konusu işin tesliminden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların tamir ve tadilatla giderilemeyeceği, sökülüp imalatın yeniden yapımının gerektiği iddiasıyla ayıbın giderim bedelini talep etmişler; sözleşmeden dönerek eseri reddedip, ödedikleri sözleşme bedelinin tahsiline ilişkin bir istemde bulunmamışlardır. Mahkemece işin tesliminden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların giderim bedeli talebine ilişkin inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken, sözleşme konusu işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğu; davacıların eseri reddedip, sözleşmeden dönmekte haklı oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2018 NUMARASI : 2017/40 ESAS 2018/163 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : KOCAELİ 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 27/02/2018 tarihli ve 2017/40 Esas 2018/163 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

                    UYAP Entegrasyonu