Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, eksik ve ayıplı iş bulunmadığını, davacıların 2010 yılında dairelerini ihtirazı kayıt ileri sürmeden teslim aldıklarını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Taraflar arasında, sterilizasyon ünitesi kurulmasına ilişkin eser sözleşmesi yapılmış, davacı iş sahibi iş bu dava ile eserin ayıplı olduğunu iddia ederek ayıplı ifa nedeniyle ayıpbın rezive yaplarak giderilmesini ve tazminat isteminde bulunmuş, davalı yüklenici ise ayıplı ifa olmadığını, kullanımda ve periyodik bakımda gerekli parçaların değiştirilmemesinden kaynaklanan sorunlar yaşandığını ileri sürmüş olup uyuşmazlık ayıplı ifa bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise ayıplı ifadan kaynaklanan talepler olarak davacının taleplerinin yerinde olup olmadığı hususundadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında bilirkişilerden ayrı ayrı raporlar alınmış ise de, uyuşmazlık hususu alınan raporlarla açıklığa kavuşturulmamıştır ve raporlar hüküm kurmaya elverişli olmadığından hükme esas alınamaz....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 17/06/2020 tarihli duruşmada mesleki mazeretlerinin dayanak belgesinin bulunmaması gerekçesiyle reddedilmesi ve yokluklarında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu emtianın üzerinde "175 mm x 10.0mm, 31,20 kg" ölçülerde olduğu ve TS 11794 Standardına sahip olduğunun belirtildiğini ancak bu hususları taşımadığını, emtiaların ayıplı olduğunu, DSİ TAKK Dairesi Laboratuvarında yapılan test ve ölçüm sonuçları ile de bu hususun görüleceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tacirler arasında ayıplı satıştan kaynaklı tazminat ile ayıplı malın kullanımı nedeniyle oluşan zararın tazmini talebine ilişkindir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 17/06/2020 tarihli duruşmada mesleki mazeretlerinin dayanak belgesinin bulunmaması gerekçesiyle reddedilmesi ve yokluklarında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu emtianın üzerinde "175 mm x 10.0mm, 31,20 kg" ölçülerde olduğu ve TS 11794 Standardına sahip olduğunun belirtildiğini ancak bu hususları taşımadığını, emtiaların ayıplı olduğunu, DSİ TAKK Dairesi Laboratuvarında yapılan test ve ölçüm sonuçları ile de bu hususun görüleceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tacirler arasında ayıplı satıştan kaynaklı tazminat ile ayıplı malın kullanımı nedeniyle oluşan zararın tazmini talebine ilişkindir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 17/06/2020 tarihli duruşmada mesleki mazeretlerinin dayanak belgesinin bulunmaması gerekçesiyle reddedilmesi ve yokluklarında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu emtianın üzerinde "175 mm x 10.0mm, 31,20 kg" ölçülerde olduğu ve TS 11794 Standardına sahip olduğunun belirtildiğini ancak bu hususları taşımadığını, emtiaların ayıplı olduğunu, DSİ TAKK Dairesi Laboratuvarında yapılan test ve ölçüm sonuçları ile de bu hususun görüleceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tacirler arasında ayıplı satıştan kaynaklı tazminat ile ayıplı malın kullanımı nedeniyle oluşan zararın tazmini talebine ilişkindir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yerel mahkeme kararının gerekçesinde satıştan 1 gün önce 17/07/2019 tarihinde İstanbul Oto Ekspertiz tarafından düzenlenen ekspertiz raporuna dayandığını, yine gerekçeli kararda 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapıldığını, davalının müvekkiline sattığı aracın ayıplı olduğunu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, somut olayda dava konusu aracın ayıplı olduğu hususu ve davalarının haklılığının aşikar iken mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde davanın reddine ilişkin karar verildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, mahkemece yapılacak inceleme neticesinde davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İstinafa cevap veren davalı vekilinin dilekçesinden özetle: davacı tarafın haksız ve yersiz istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı taraf 30/04/2016 tarihli bildirim ile sözleşmeyi feshettiğini açıkladığına göre, davacı taraf feshedilen sözleşmeye dayanılarak, eksik ve ayıplı iş bedeli ve gecikmeden kaynaklanan tazminat isteyemez. Çünkü bu tazminatlar ayakta olan ve feshedilmemiş bir sözleşmeye dayalı olarak ileri sürülebilecek taleplerdir. Bununla birlikte davacının yapılan iş oranına göre fazla ödediği bedeli ve ayrıca kaçırılan fırsatdan kaynaklanan zararını istemesi mümkündür....

          Dava, ticari satıştan kaynaklanan ayıba dayalı tazminat istemine ilişkindir. TTK. m. 23/c hükmü, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu'nun 223'üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemesini, TBK. m. 223 hükmü ise; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2021 NUMARASI : 2020/416 Esas - 2021/282 Karar DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 21/04/2021 Tarih ve 2020/416 E. 2021/282 K.sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelenmenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 22/10/2019 tarihinde İzmir Bornava 5....

            Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur..." denilmek suretiyle alıcının ayıbı bilerek ayıplı malı satın aldığına yönelik ispat yükümlülüğünün satıcıya ait olduğu vurgulanmıştır. Bilirkişi raporuyla, araçtaki katalizörün iç seramiğinin kırıldığı, kullanılamaz halde olduğu, satıştan yaklaşık 9 gün sonra arızanın tespit edildiği ve bu kadar kısa sürede kullanıcı hatası ile gerçekleşmesinin mümkün olmadığı (motor ikaz lambası yanıyor şikayeti ile aracın satıştan yaklaşık bir ay önce de servis kaydı bulunmakla bu tespite yönelik davalı itirazı yerinde değildir), bu nedenle arızanın aracın davacıya satışı sırasında var olduğu, arızanın satın alma aşamasında haricen bilinmesinin, görünmesinin mümkün olmadığı ve gizli ayıp mahiyetinde bulunduğu belirtilmiş olup davacının satılanı gözle görülebilecek (açık) ayıplar dışında muayene etme yükümlülüğü bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu