Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı “ Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir.”, Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “ Tüketici Onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir.” hükmü bulunmaktadır....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ayıplı maldan dolayı kaynaklanan bedel farkının ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davanın aracın ayıplı olup olmadığının tespiti ile ayıptan kaynaklanan bedel farkının ve yapılan masrafların iadesi istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Tarafların delilleri toplanarak dosya üzerinde makine mühendisi bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez ----- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir....
Maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, Soyak Göztepe Residence binasından bir daireyi davalıdan satın aldıklarını, maket üzerinde gösterilen otopark, yüzme havuzu vs. tesislerin proje kapsamında yapılmadığını, davalının yaptığı reklam ve tanıtımlarla kendilerini kasten yanılttığını ve ayıplı mal sattığını, bu nedenle dairede önemli bir değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemişlerdir....
Davalı vekili istinaf dilekçesiyle özetle; dava konusu araçta meydana gelen hasarın kesinlikle üretim kaynaklı bir ayıptan kaynaklanmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas almaya elverişli olmadığını, problemin kullanıcı kaynaklı olamayacağı iddia edilmesine rağmen; hangi sebeple üretim kaynaklı olacağının izah edilmediğini, yıldız teknik üniversitesi makina fakültesi -makina mühendisliği bölümü – otomotiv anabilim dalı başkanlığı tarafından tanzim edilen teknik değerlendirme raporu ile yıldız teknik üniversitesi kimya metalürji fakültesi tarafından tanzim edilen teknik değerlendirme raporu ile araçta üretim kaynaklı problem olmadığı açıkça ortaya konulduğunu, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olduğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, sayın mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması halinde tüketicinin seçimlik haklarından ücretsiz onarım seçeneğinin değerlendirilmediğini, yerel mahkeme tarafından zaten bedelde indirime hükmedildiği için ve bu indirim miktarı kendisine özel...
Elbette ki tüketici hukukunda satıcı ve sağlayıcıların ayıplı maldan sorumluluğa dair zaman aşımı süreleri belirlenmiş olup 6502 sayılı Kanun'un 12.maddesine göre ayıplı maldan sorumluluğa dair düzenleme mevcut olup, maddenin 1.fıkrasına göre kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıl olarak belirlenmiş ise de maddenin 3. fıkrasına göre ise ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz....
Otomotiv Turizm Ltd.Şti’nden aldığı ticari aracın ayıplı çıktığını, 13.11.2004 tarihinden itibaren yetkili servise değişik şikayetlerle yedi kez gidilmesine rağmen sorunun giderilemediğini, maldan yararlanamamanın süreklilik arz ettiğini iddia ederek aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde 25.246.100.00.TL bedelinin 11.11.2004 tarihinden itibaren reeskont faizi ile istirdadına ve ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ayıp nedeniyle uğranılan zarar için 1.000 YTL’nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince; davalının kendi tarafından değiştirilen pencerenin bedelinin tahsili ile mevcut ayıplı pencerelerin değiştirilmesi suretiyle taşınmazın ücretsiz onarımına karar verilmiş, davalı tarafça karara karışı istinaf yoluna başvurulmuştur 6502 sayılı yasanın zaman aşımı başlıklı 12.maddesinde ; "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." düzenlemesi ile TKHK'nın zamanaşımı başlıklı 12. maddesinde ise "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. (3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." düzenlemesi yapılmıştır....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile 2013/1810-16034 birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendinde ise (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üreticinin, satıcının, bayinin, acentenin, ithalatçını ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi verenin, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Somut olayda, davacının dava konusu aracı ticari ve mesleki bir amaçla edinmediği, aracın hususi otomobil olduğu trafik kaydından ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır....