Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava konusu uyuşmazlık, ticari taksi olarak kullanılan aracın üretim hatası nedeni ile ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmakta olup, tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliği dikkate alındığında temyiz incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 5.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, ayıplı mal iddiasından kaynaklı ayıplı malın değişmesi, iadesi veya mal değerince tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ...... Hukuk Dairesi'nin ...... esas, ....... karar sayılı ilamında "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. maddesine göre, alıcıyı iğfal etmiş olan satıcı, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz. Bile bile aldatma yani hile varsa satıcı ne tam zamanında ayıpların ihbar edilmediğine ne de kısa zamanaşımı süresine dayanabilir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 231/2 maddesine göre, Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 266. maddesine göre bir davada çözümü hakim tarafından bilinmeyen, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve görüşüne başvurulan üçüncü kişiye bilirkişi denir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 22.09.2011 tarihinde davalılardan ...’den dava konusu otomobili satın aldığını, dava konusu bu otomobili değişik zamanlarda ve bir çok defa şanzıman sistemi kaynaklı arızalar nedeniyle servise götürülmek zorunda kaldığını, yetkili servis eliyle gerçekleştirilen tamir ameliyelerinin ise netice vermediğini, otomobilin halen bu problemi taşıdığını ve üretim kaynaklı ayıplı bir ürün olduğunu ileri sürerek; dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine veya sözleşmenin iptali ile aracın güncel kasko bedelinin iadesi ile birlikte 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Otomotivden satın alınmış olan ayıplı mal kaynaklı olarak diğer davalılardan almış olduğu hizmetten doğan bir dava olduğu, davacının tüketici, davalıların hizmet veren olduğu, 4077 sayılı Kanunun 2. maddesine göre, bu kanunun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflarından birini oluşturduğu her türlü hukuki işleme ilişkin uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

          Asıl davada davalı vekili, fatura konusu ayakkabıların üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu, davacıya iade faturası düzenlendiğini, davacının ürünleri iade almadığını savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Karşı davada ise, karşı davalının teslim ettiği ürünlerin ayıplı olması nedeniyle kar kaybının, ayakkabıların iadesi neticesinde de cari hesap alacağının oluştuğunu ileri sürerek, alacağın faiziyle karşı davalıdan tahsilini ve zararının tazminini talep ve dava etmiştir....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminat ve kira kaybı alacağı istemine ilişkindir....

            - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı iddiasından kaynaklanan zararın tazmini için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkili şirketin adresi dikkate alındığında yetkili mahkemenin ...Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur. Mahkemece, savunmaya itibar edilerek yetkisizlik kararı verilmiş, vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarındandır. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip, yetkisizlik kararı vermesinde isabet görülmemiştir....

              - K A R A R - Uyuşmazlık, gizli ayıplı mal satımı iddiasından kaynaklanmaktadır. Tacirler arası ayıp ihbar süresini düzenleyen TTK.’nun 25/3. maddesinde gizli ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde Borçlar Kanunu’nun 198. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanacağı belirtilmiş, Borçlar Kanunu'nun 198/3. maddesinde ise, ayıbın sonradan meydana çıkması halinde bunun derhal satıcıya ihbar edilmesi gerektiği, aksi takdirde satılanın bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunacağı belirtilmiştir. TTK.’nun 20/3. maddesine göre, ihbarın muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır. Davaya konu malın 09.05.2005 tarihinde davacıya teslim edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                ayıplı olmadığı, sonuç olarak davaya konu olan ... ( ... ) plakalı Renault marka, Premıum 370 32 tipi. 2008 model açık kasa kamyonun, satışı sırasında debriyaj, şanzıman, motor, yakıt ve turbo sisteminin arızalı olmadığı, ayıplı ve gizli ayıplı olmadığı, dava konusu aracın satışı sonrasında, 22.952 kilometre kulanım sonrasında oluşan debriyaj, şanzıman, motor, yakıt ve turbo sistemindeki arızaların kullanıcı kaynaklı olduğu, dosya kapsamında davacının araç onarım bedeli ve kazanç kaybına yönelik zararının olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir....

                  Mahkemece, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle verdiği kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.03.2012 gün ve 2012/4639 Esas, 2012/8340 Karar sayılı kararı ile “somut olayda davalıların banka çalışanı oldukları, davanın davalıların görev yaptıkları dönem içerisinde verdikleri usulsüz krediler nedeniyle bankanın zarara uğratıldığı iddiasından kaynaklı tazminat davası olduğu, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu, davaya bakmanın iş mahkemesinin görevi içerisinde kaldığı gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu