taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu kanaatine varılarak, her ne kadar davalı taraf taşınmazın devrinden itibaren iki yıl geçtiğinden zamanaşımına uğradığını iddia etmişsede,tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacağı,yine taşınmaz mal satış sözleşmelerini düzenleyen TBK’nun 246.maddesi yollaması ile aynı yasanın 219 vd. maddelerinde düzenlenen taşınır satışına ilişkin hükümler uygulanacağı, 6102 sayılı TTK’nun 23.maddesinde ticari satışlara ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden 6098 sayılı TBK’nun zamanaşımı düzenleleyen 231.maddesinde uyarınca zamanaşımı süresinin taşınmazın alıcıya devrinden itibaren 2 yıl olduğu,ancak taraflar arasındaki uyuşmazlığın ayıplı taşınmaz mal satışından kaynaklanmadığı, eser sözleşmesinden kaynaklandığı kanaatine varılarak, davalı tarafın zamanaşımı itirazları yerinde görülmeyerek,dosya kapsamından yapılan keşif...
Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Dava konusu olayda davalının eksik ve ayıplı imalâtı nedeniyle davacı iş sahibinin ticari itibarının zarar gördüğü gerekçesiyle manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. Bu itibarla manevi tazminat isteminin reddine davanın kısmen kabulüne" dair karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4/1 maddesi "ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kulavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer olan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelikli veye niteliği etkileyen niteliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edilir." düzenlemesini getirmekte olup, 4/2 maddesi gereğince 2007/5382-9568 malın ayıplı olması halinde tüketici bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....
İlk derece mahkemesince mahallinde 27.09.2016 tarihli duruşmada mahallinde 12/10/2016 tarihinde makine mühendisi hukukçu bilirkişi ve muhasebeci bilirkişinin bulunduğu halde keşif icrasına karar verildiği, muhasebeci ve makine mühendisi bilirkişinin bulunduğu halde keşif icra edildiği, keşfe dayalı olarak aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu, kayıtların kendi içerisinde birbirlerini teyit ettiği, davacının ticari defterlerinden taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan bir ticari ilişkinin var olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıya 49.957,50 TL borcunun bulunduğu, davalı İsotek şirketi muavin kayıtlarına göre taraflar arasında mal alım satım hususundan kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu, dava tarihi itibariyle davalının davacıya 35.272,80 TL borcunun bulunduğu, makine mühendisi bilirkişinin ise taraflarına tevdi edilen ve ayıplı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshi, satış bedelinin, araç temin masrafı ve araç kiralama bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
tarihinden itibaren işleyecek avans (ticari) faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsili gerektiğini, bu nedenlerle ayıplı çıkan mal olan ve davalı tarafından müvekkiline satışı yapılan ... plaka sayılı aracın ayıplı ticari mal satışından dolayı sözleşmeden dönme ile satış bedelinin 28.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans (ticari) faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilerek, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden-davacı karşı davalı vekili tarafından; Mahkemece eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği, dosya kapsamına sunulan davalı karşı davacı şirketin logosu bulunan malzemeler üzerinde test yapılmaksızın mahkemece bu yönde ara karar oluşturulmasına karşın inceleme yapılmadığı, davalı karşı davacının ayıplı mal üreterek müvekkilinin zararına sebebiyet verdiği bildirilerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesinin ayıplı ifa edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, satım sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklanan tazminat, karşı dava ise faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebinden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, satım konusu ürünlerin fabrikada seri üretilen ürünlerden olduğu, davacı tarafından verilen özel siparişe göre üretilmediği, hortumların sıkma işinin ayıplı bulunmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ayıplı olduğu kabul edilse bile süresinde yapılan bir ayıp ihbarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, benimsenen rapora göre hortumların ayıplı olduğu, davacının zarara uğradığı gerekçesiyle maddi tazminatı isteminin kabulüne, TBK 56. maddesi şartları gerçekleşmediğinden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karar, davalı vekilince ve katılma yoluyla da davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Davalının, davacıdan cezai ve maddi zararının tazminini isteyebilmesi için davacının sözleşmenin feshinde haksız olması gerekmekte olup ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından sözleşmenin davacıdan kaynaklanan bir nedenle sona erdiği ispat edilememiştir. Bu nedenle icra takibinde talep edilen cezai şart ve tazminat alacağının şartları gerçekleşmediğinden takipte talep edilen 15.375-TL cezai şart ve tazminat alacağı bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının kabulü gerekir. Bunun dışında tarafların ticari defterleri davacının davalıya 2.150-TL borçlu olduğu hususunda uyumlu olup borcun ödendiğine ilişkin davacı tarafından herhangi bir delil ibraz edilmediğinden cari hesap alacağı bakımından davacının menfi tespit istemi yerinde değildir. Davalının davacıdan talep ettiği diğer bir alacak kalemi ise davacıya sözleşmenin başında verilen liftin bedelidir. Davalının davacıya sözleşmenin başında 2,5 tonluk iki sütunlu lifti teslim ettiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; davaya konu makinenin ayıplı olup olmadığı, var ise ayıbın niteliği, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, ayıbın nedenini ne olduğu, davalının kullanım hatasının olup olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yeterli olup olmadığı hususlarına ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ''Ticari Satımdan Kaynaklanan Ayıplı Mal Nedeniyle Sözleşmenin Feshi, yapılan ödemenin iadesi '' talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı taraf, davalıdan satın alınan makinanın ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, bedel iadesi talebinde bulunmuştur....