Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının, seçimlik hakları düzenlendikten sonra "Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır." şeklindeki düzenleme ile alıcının seçimlik hakları dışında genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutulmuştur. Davalı satıcı tarafından davacıya kilometresi ile oynanmış araç satıldığı sabit olup, davaya konu aracın 3. Kişiye satılması nedeniyle TBK'nun 228/2. Maddesinde düzenlenen değer kaybı yanında genel hükümlere göre tazminat isteyebilecektir. Somut olayda; davacının davalıdan satın almış olduğu aracı, dava dışı Ali Bayam isimli kişiye sattığı, Ali Bayam tarafından aracın kilometresi ile oynandığı ve gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle davacı T1 aleyhine, Antalya 8....

Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı menfi zarar talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davalı tüketici tarafından davacı satıcıya ayıplı satılan araç nedeni ile davacının uğradığı zararların tazminine ilişkin davanın kabulüne dair kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- KAYSERİ 1....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava konusu otomobilin dava dışı komşusu tarafından davalıdan sıfır kilometrede iken satın alındığını, araç henüz 900 km kadar kullanılmış iken 17.07.2014 tarihinde kendisi tarafından 40.000,00.-TL bedel ödenmek suretiyle mal edinildiğini, daha sonra ise aracın komple boyalı olduğunu öğrendiğini, kazası ve kusuru bulunmayan otomobilin henüz davalı elinde iken bu şekilde boyandığını, bu haliyle ayıplı bulunduğunu ileri sürerek araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, usule ve esasa ilişkin gerekçelerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; '' Dava; ayıplı mal satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TÜVTÜRK'den celp edilen kayıtlardan, aracın 04/11/2016 muayene tarihinde 167.466 KM'de, 05/11/2018 tarihinde 115.141 km'de olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda aracın kilometre sayacının satış tarihinden önce düşürülmüş olduğu görülmektedir. Yargıtay 13.HD'nin 2015/1900 E-2016/7367 K. Sayılı ilamında: "Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur....

    Dava; ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun, dosyamız davasının konusu ve davacısıyla aynı olduğu görülmüştür. HMK.nun 166/1-4 maddesinde "aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır."düzenlenmiştir. Mahkememizin ....... Esas sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, davanın ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat tazminat istemine ilişkin olduğu, Bakırköy .........

      Davacı vekili, mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceğini, tarafların satıcı ve tüketici sıfatlarının bulunmadığını, bu hususun araştırılmadığını, iki şahıs arasında yapılan araç alım satımından kaynaklı uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında araç alım satımından kaynaklı akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, araçta varlığı iddia edilen ayıpların bulunup bulunmadığı, ayıplardan dolayı bedel indirim talebinin yerinde olup olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Diyarbakır 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 09.07.2008 gün, 6729-7647 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 30.06.2008 gün, 8710-9060 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, özel araç satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın araç satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi ... Kanununun .... maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca ... .... Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, ....01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalılar cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede açıldığını, davada yetkili mahkeme istanbul anadolu mahkemelerinin olduğunu, davacı ve davalı arasında araç alım satımı yapıldığını, hukuk muhakemeleri kanunu'nun 6.maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin olduğunu, davalı müvekkilin yerleşim yeri istanbul anadolu yakasında olduğunu, davacı, müvekkile 8 günlük yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, aracın ayıplı olduğuna dair delil tespiti, hiçbir hukuki gerekçe bulunmadan taraflarınca gıyabında gerçekleştirilmiştir, keza tarafımıza yapılan delil tespitinin tebliği de usule aykırı olarak yapılmıştır, davacı araçta yokuş kalkış desteğinin olmadığını bilmektedir ve bunu kabul ederek aracı satın aldığını, tüm bu durumlar dikkate alındığında hasarın, aracın satımından sonra, araç sahibinin hor kullanımı ile oluştuğu ortaya çıkacağını, araç sahibinin hor kullanımı ve dikkatsizliğinden...

            Davalılar cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede açıldığını, davada yetkili mahkeme istanbul anadolu mahkemelerinin olduğunu, davacı ve davalı arasında araç alım satımı yapıldığını, hukuk muhakemeleri kanunu'nun 6.maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin olduğunu, davalı müvekkilin yerleşim yeri istanbul anadolu yakasında olduğunu, davacı, müvekkile 8 günlük yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, aracın ayıplı olduğuna dair delil tespiti, hiçbir hukuki gerekçe bulunmadan taraflarınca gıyabında gerçekleştirilmiştir, keza tarafımıza yapılan delil tespitinin tebliği de usule aykırı olarak yapılmıştır, davacı araçta yokuş kalkış desteğinin olmadığını bilmektedir ve bunu kabul ederek aracı satın aldığını, tüm bu durumlar dikkate alındığında hasarın, aracın satımından sonra, araç sahibinin hor kullanımı ile oluştuğu ortaya çıkacağını, araç sahibinin hor kullanımı ve dikkatsizliğinden...

              UYAP Entegrasyonu