WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Ayıplı olduğu iddia edilen mobilyaların davacı tarafından beğenildikten sonra davacının istekleri doğrultusunda sipariş üzerine imal edilerek davacıya teslim edildiği somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın İzmir 13.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/246 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİnin 2021/246 Esas sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında ayıplı ve eksik işler sebebiyle uğranılan zararın maddi ve manevi zararın tahsili ile davalıların adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devir ve satışının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve davaya konu alacak miktarı kadar davalı mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması isteminden ibarettir....

    - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında yapılan 31.10.2011 tarihli İthal Kömür Satış Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 150 ton kömür satın almak için davalıya toplam 55.000-TL'lik çekleri verdiğini, ancak davalının henüz 86.70 ton kömür teslimi yaptığını ve teslim edilen kömürlerin ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, ayıplı malın davalı tarafça ayıpsız misli ile değiştirilmesini, davalının ayıplı malı değiştirmeyip sözleşmeyi feshetmesi halinde ise ödenmiş olan 40.000-TL'lik çek bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline, davalıya verilmiş ve henüz ödenmemiş 15.000-TL' lik çekin iptaline ve ayıplı mal satışı nedeniyle müvekkilinin uğradığı 5.000-TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalımız oluşan borç miktarını ödememe gerekçesi olarak davacının sözleşmeye aykırı ürün teslimi nedeniyle hak edişlerinden kesilen ayıplı ürün bedeli ve nefaset kesintilerini göstermektedir....

        Davalımız oluşan borç miktarını ödememe gerekçesi olarak davacının sözleşmeye aykırı ürün teslimi nedeniyle hak edişlerinden kesilen ayıplı ürün bedeli ve nefaset kesintilerini göstermektedir....

          Mahkeme, mütalaasına başvurulan bilirkişi raporuna da dayanarak, araçta 61.500 km de ortaya çıkan şanzıman arızasının kullanımdan kaynaklanmadığı, aracın imalatından kaynaklanan gizli ayıplı bir üretimden kaynaklanması nedeni ile şanziman onarım bedelinin 16.551,69 TL olduğunu belirtmesi karşısında davacının maddi tazminat taleplerinin bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiş, manevi tazminat istediğine gelince, meydana gelen olayda davacının kişilik haklarının ihlale uğramadığı ve ayıplı üretim hususunun bilinerek ve isteyerek gerçekleştirilmediği gerekçesi ile reddine karar vermiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6502 Sayılı Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasında; "Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." denmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taksitli mal satışından kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyada Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 24.03.2009 tarihli bozma ilamı bulunmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              tapusunu devretmekten kaçındığını ileri sürerek dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini; eksik ve ayıplı işler ile geç teslimden kaynaklanan kira alacağı için de toplam 15.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                Ayrıca davalının teslim ettiği malların ayıplı olduğu tespit edilmiş ise de davacı süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediğinden davacıya teslim edilen ayıplı mal bedelinin toplam bedelden düşülmesi mümkün değildir. Bu durumda davacının menfi tespit davası bakımından davacının verdiği 170.000,00TL'lik çeklerden 134.452,83TL'lik teslim edilen mal bedeli düşüldüğünde 35.547,17TL'lik kısmının bedelsiz kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece keşide tarihi önce olan çekler davalı tarafından teslim edilen mal bedeline sayılarak en son çeke tekabül eden 35.547,17TLyönünden menfi tespite karar verilmesi gerekirken daha fazlasına karar verilmesi ve ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacıda manevi zarara sebebiyet vermeyeceğinden davacı yararına manevi tazminata karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                  Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin galerici olan davalıdan bedelini tamamen ödemek suretiyle araç satınaldığını, aracın ayıplı çıkması üzerine aracı iade etmesine rağmen, ödediği bedelin kendisine iade edilmesi üzerine davalı hakkında yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu