"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi veya mal bedelinin iadesi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince 19.10.2010 tarihinde davalı şirketten alınan ... marka aracın sol arka çamurluk kısmının boyanmış olduğunun öğrenildiğini, 01.11.2010 tarihinde yetkili servise götürülerek tespit yaptırıldığını, yapılan ihtarlara rağmen ayıplı malın değiştirilmediğini ileri sürerek, söz konusu ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi veya araç bedelinin geri ödenmesi ve zararın karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davalı, ----- teslim edilen faturalara konu mal ve hizmetin ayıplı olduğunu savunmuştur. Taraflar arasındaki ilişki ticari satım olup, TTK'nun 23/1-c maddesinde ayıplı mal hakkında alıcıya ihbar yükümlülüğü getirilmiştir. --------- ve ----------yerine getirmeden satıcıdan mal bedeli konusunda istemde bulunamaz. Davalı alıcı, ihbarda bulunduğunu yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır.--------- ------, davalı tarafça --------- sözleşmesinin ------- teslim alındığı kabul edilmekle birlikte, edimin ayıplı ifa edildiği savunulmaktadır. Davalının ikrarına eklediği bu vakıa ile davacı tarafın satış bedelinin ödenmediğine ilişkin iddiası arasında bir bağlantı yoktur. Niteliği itibariyle bağlantısız birleşik ikrarın söz konusu olduğu bu durumda, ayıplı ifaya ilişkin ispat yükümlülüğü davalıdadır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan mal satışı ve cari hesap nedeniyle oluşan alacağının tahsili için girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacıya yaptırılan malların bozuk olması sebebiyle satışından dolayı müvekkilinin zarara uğradığını, malların büyük kısmının depoda muhafaza edildiğini, sözlü olarak durumun davacıya iletildiğinde kabul edildiğini ancak müvekkilince düzenlenen reklamasyon faturasının iade edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
ye teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı mal nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı, varsa maddi-manevi zarar tutarının ne olduğu, davalı ... A.Ş. İle davalı ... ... Ltd. Şti. Arasında bayilik ilişkisi bulunup bulunmadığı, varsa bayilik ilişkisi nedeniyle ve yine varsa davacı şirket zararlarından davalı ... ... A.Ş.'nin sorumlu olup olmadığı, davacı ...'in ayıplı mal nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmasının gerekip gerekmediği, sonuç itibariyle davacılar lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği ile gerekirse tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir. Birleşen dava yönünden ise taraflar arasındaki ihtilaf; Çumra İcra Müdürlüğü'nün ......
- KARAR - Asıl dava, iplik satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, karşı dava ise satılan malların ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2022 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kaynaklanan) KARAR : SİVAS 1....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, heriki tarafça temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “alışverişe konu olan taşınır eşyayı..” mal, “bir mal yada hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan ... yada tüzel kişi” tüketici, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan ... veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut 2008/4379-10816 olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı olan davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “alışverişe konu olan taşınır eşyayı..” mal, “bir mal ya da hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” tüketici, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacılar ile satıcı olan davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mah., 4-5-7/I pafta, 46 ada 1 sayılı parselde bulunan arsa üzerinde inşa edilecek ... binasında yer alan mesken olarak kullanıma tahsisli 15'er günlük 3 adet devremülk dairesinin, devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlendiğini belirterek davalının sözleşmeden kaynaklanan ediminin yerine getirilerek tapu kaydının herhangi bir vekaletname veya muvafakatname istenilmeksizin müvekkiline devrine, tapu kaydının 2011 yılından beri devredilmemesi ile gecikmeden kaynaklanan 10.000,00.-TL gecikme tazminat talebinin tahsiline, müvekkilinin uğradığı mağduriyet nedeniyle 10.000,00.-TL manevi tazminat talebinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir. Dava devremülk satışından kaynaklanmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut satışından kaynaklanan icra takibine itirazın iptali ile birlikte eksik imalattan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 17.08.1998 tarihli harici satış senedi ile konut satışının vaadedildiği, konutun yükleniciden alındığı, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki sözleşmenin 19.10.2001 tarihinde fesh edildiği, satımı vaadedilen konutun yüklenici üzerine kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konut satışından kaynaklanmaktadır. Ancak, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilebilmesi için satışın resmi şekilde yapılmış olması gerekir. Somut olayda; resmi satış söz konusu olmadığından, davanın 9. asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 9....