Klonlanmış cep telefonunun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi gereğince ayıplı mal olduğunun kabulü gerekir. Ayıplı mal satışında tüketici, süresinde ayıp ihbarında bulunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir. Ne var ki, tüketicinin yasada öngörülen seçimlik haklarını kullanabilmesi için ayıbın satış sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olması gerekir. Satışa konu malda kullanımdan doğan arızalar ayıp kapsamına girmez....
Ltd.Şti'nin davacıya müracaat ederek aracı iade ettiğini, araç bedelinin kendisine ödenmek zorunda kalındığını, satıcı şirket yetkilisi hakkında buna ilişkin eylem nedeniyle açılan ceza davasının halen devam ettiğini, ilk satıcı davalı tarafından davacıya satılan aracın ayıplı olduğunu, araç üzerinde halen kısıtlılık şerhi bulunduğunu, davalı satıcının ayıplı araç nedeniyle davacıya karşı kanundan dolayı sorumlu olduğunu belirterek satış konusu 2008 model ... ... aracın satıcı davalıya iadesi suretiyle satış bedeli 105.000 EURO'nun alıcı davacıya ödenmesini, satış bedelini 3095 sayılı kanunun 4-A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, 50.000,00 TL manevi zararın avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde semenin tenzimine ve 50.000,00 TL manevi zararın avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE; Dava, davacı tarafın davalıdan almış olduğu ... plakalı 2016 model..., panelvan araçtaki gizli ayıp sebebiyle satılanın onarım masraflarının davalıdan tazminine yönelik açılan tazminat davasıdır. Taraflar arasında aracın satımına ilişkin bir ihtilaf olmayıp, ihtilaf davalı tarafın davacıya satmış olduğu araçta, ayıbın olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve bu ayıp sebebiyle davacının davalıdan bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti mahkememize sunmuş olduğu raporda, aracın satış tarihinde 5 senelik bir araç olduğunu ve aracın ön bölgesinde birden fazla kazasının ve hasarının çok olduğunu, bu şartlarda araçta radyatör ve su sistemi ile ilgili bir takım masrafların çıkmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, aracın satış öncesinde 87.602 KM de iken davacı ......
Mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişiler aracılığıyla davaya konu araç üzerinde, araçla ilgili ayıplı olduğu iddia edilen aksamların detaylı teknik incelemesinin yapılıp, bir ayıbın olup olmadığının tespiti, var ise ayıbın sonradan giderilip giderilmediği, davalı tarafından ayıp giderilerek araç davacıya teslim edilmiş ise, davacının aracı ayıpsız olarak teslim aldıktan sonra bedelin iadesini isteyemeyeceği gözönüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken denetime elverişsiz bilirkişi raporlarına göre karar verilmesi doğru görülmediği gibi, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği araçtan dolayı tamirat süresince araç kiralamasından doğan zararına ilişkin talebiyle ilgili mahkemece davalının itirazlarına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaksızın, kiralama bedelinin davacının sunduğu ve her zaman düzenlenebilecek bir belgeye dayalı olarak kabul edilmesi de doğru görülmemiştir....
Apartmanından olan girişinin kapatıldığını bildirdiğine göre kendisine satılıp teslim edilen taşınmazın iddia ettiği gibi ayıplı olduğunu 1.6.2002 tarihinden itibaren öğrendiği halde, bu durumu derhal satıcı davalıya bildirdiğini yasal delillerle ispat edemediği gibi, aradan üç buçuk yıla yakın ve makul olmayan, uzunca bir süre geçtikten sonra 5.1.2006 tarihinde bu davayı açmıştır. Davacı bu durumda BK.nun 198.maddesi hükmü ile kendisine yüklenen “derhal ihbar” mükellefiyetini yerine getirmediğinden, taşınmazı yasanın açık hükmüne göre ayıplı hali ile kabul etmiş sayılır. Kaldı ki dairenin ... Apartmanına ait 2007/7695-11217 olması, tapu kaydında ve resmi akit tablosunda da bu şekilde tanımlanması nedeniyle davacının dava konusu tazminat nedeni olarak belirttiği “... Apartmanından olan girişin kapatıldığı” iddiasının, ayıp kapsamında değerlendirilmesine de olanak bulunmamaktadır....
aracın satın alındığı 19.06.2012 tarihinden, araç üzerinde işlem yapılan son tarih olan 20.05.2015 tarihine kadar aracın ayıplı olduğu iddiasının temelini oluşturan yağ eksiltme problemine ilişkin tek bir şikayeti olmuş, var ise bu arıza giderilmiş, tüketici tarafından da araç kullanılmaya devam edilerek onarım kabul görmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacıya ait aracın krank milinin kasnağının kırılması sonucu motorun sentesinden kaçması ile arızanın meydana geldiği, olayın meydana gelmesinde sürücü hatasının bulunmadığı ,üretim hatasından kaynaklandığı, davalının bu itibarla sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 4.720,74 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı araç bedeli ile tamir masrafları ve manevi tazminat istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalılardan araç satın aldığını, sonradan aracın motorunda ayıp bulunduğunu, ayrıca vaat edildiği gibi hasarsız değil değişen parçalarının olduğunu öğrendiğini iddia ederek ayıplı araç satışı nedeniyle araç bedeli olan 26.000,00 TL ile 7.132,95 TL tamirat masrafı ve 5.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 9.532,95- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine,fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalılar vekili istinaf edilmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan bir adet daire satın aldığını, davalının 218 m2'lik daire yerine 172 m2 lik yer teslim ettiğini, dairede ayıplı imalatlar olduğunu bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik toplam 1.000.000.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, 15.9.2004 tarihli islah dilekçesi ile kusurlu ve ayıplı imalatlar nedeniyle 2.161.500.600 TL, eksik alan için 20.688.073.000 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece davanın kabulüne 42.059.109.898 Tl.sının dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınmasına, araç kullanma bedeli 3.500 YTL.nın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı tarafından davacıya satılan araçta imalat hatasına dayalı gizli ayıp bulunduğu ve davacının araçtan faydalanamamasının süreklilik arz ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayıplı mal satan kusurlu davalı lehine yararlanılamaması süreklilik arzeden araç nedeniyle kullanma bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....