Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin ...tarihli kararı ile “sözleşmeye konu taşınmazlar üzerine konulan tedbir ve hacizler nedeniyle davalıdan inşaata başlaması ve devam etmesinin beklenemeyeceği” belirtildiğinden, davalının bir temerrüdünden söz edilemeyeceği, dolayısıyla davalının gecikmeden dolayı tazminat sorumluluğunun da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı arsa sahibi kooperatif vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat ve gecikme tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen ....09.2012 gün ve 359-267 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tazminat isteğine ilişkin olduğundan, ... Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve ... sayılı kararı uyarınca bu tür davalardan kaynaklanan temyiz istemlerinin .... Hukuk Dairesi'nce incelenmesine karar verildiğinden dosyanın anılan daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli ... ....Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 23.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,5.9.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı imalât bedeli alacağının tahsili ve kâr kaybı zararının tazmini; karşı dava ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkini ve menfi zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalılar-bir kısım karşı davacılar ise arsa sahipleridir. Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında 05.10.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 16.02.2007 tarihli tadil sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu taşınmazın, arsa sahiplerince ifraz edilerek ... ada ... ve ... parsel olarak ikiye ayrıldığını, ... parselin ... Beldesi'nde, ... parselin ......

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

            Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmez. (YHGK'nın 26.03.2008 tarih 15-279 E., 2008/277 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 21.03.2013 tarih ve 327 E, 1732 K; 25.09.2013 tarih ve 3694 E, 5737 K sayılı ilamları bu yöndedir.) Davalı arsa sahibi ... tarafından, 06.11.2004 tarihli sözleşmenin geçersizliği yönünden herhangi bir savunma ileri sürülmemesine rağmen, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakların temlikine ilişkin daha önce düzenlenen 08.04.2004 tarihli sözleşmenin iradeyi sakatlayan sebeplerle geçersizliğinin savunulmasının, 6100 sayılı HMK'nın 29. maddesindeki tarafların dürüst davranma yükümlülüğüne uygun olmadığı kabul edilerek itibar edilmemiş, arsa sahibi ...'...

              Asliye Ticaret Mahkemesince, "...taraflar arasındaki ihtilafın taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, kambiyo senedinden kaynaklı bir alacak bulunmadığı dolayısıyla mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından işbu dava açısından ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği,..." denilmek suretiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Eldeki dava, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan yoksun kalınan kazanç ile bedeli ödenmeyen müteahhitlik bedeli ve masrafların ödenmesi istemine ilişkindir....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında aktedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı yüklenicinin 11.12.2012 tarihine kadar inşaat yapı ruhsatını alması gerektiği, yapı ruhsatı alınmasının gecikmesinde idareden kaynaklanan bir sebebin bulunmadığı ayrıca davalı arsa sahiplerininde bir kusuru bulunmadığı, davalının ihtarnameye rağmen edimini yerine getirmediği, aktin haklı nedenle fesh edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 14.06.2012 tarih 15586 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici vekili, dava dilekçesinde taraflar arasında aktedilen sözleşmenin halen geçerli olup olmadığının tespitine, şayet sözleşmenin fesh edildiği yönünde kanaat oluşmuş ise feshin haksızlığının tespiti ile uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu