Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi; diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 10.08.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkillerine ait dairelerin 20 ayda teslimi gerekirken teslim edilmediğini, sözleşme uyarınca konut olarak yapılması gerekirken dükkan olarak yapılan bağımsız bölümde imalat eksikleri bulunduğunu ileri sürerek, 35.000,00 TL gecikme tazminatı ile 10.000,00 TL eksik ve kusurlu işler giderilme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Davanın açıldığı ......

      Dairemiz geri çevirme kararı ile dosyaya giren tevhid belgesi ve eklerinden tevhid işleminin arsa sahiplerince gerçekleştirildiği (arsa sahiplerinin verdiği vekaletnameye istinaden yüklenici temsilcisi .... tarafından) anlaşılmakta olup, ekindeki vekaletname içeriğinden de tevhide konu taşınmazlarla ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğuna ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vekaletname içeriğindeki “yapılacak inşaat” ibaresinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaat yaptırılacağı anlamını taşımadığı, arsa sahiplerinin kendilerinin yapacağı ya da para karşılığı eser sözleşmesi ile başkasına yaptıracağı anlamına geldiği de açık olup, bunun aksi iddia ve ispat edilmemiştir. Buna rağmen mahkemece, dahili davalı arsa sahipleriyle davacı yüklenici arasındaki anılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi değerlendirilmekle yetinilmiş, haciz konulduğu tarihte haciz koyduran davalı (temlik eden alacaklı) ....'...

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K.'nun 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup, sözleşmenin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu amacın, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji gerektirmesi, kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup, sözleşmenin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu amacın, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji gerektirmesi, kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

            Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile davalı ... ve dava dışı arsa sahibi arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.”...

              Davalılar vekili, dava dışı arsa sahipleri ile yapılan --- tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ek olarak, protokol imzalandığını bu protokolün davacının şirkete ortak olduğu dönemde imzalandığı için davacıyı bağladığını, protokolde teslim süresinin ---- olarak yenilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                Noterliğinin 29.05.1996 tarihli ve 28454 yevmiye numaralı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi ile 13.07.1998 tarihli ek sözleşmenin feshine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmektedir. Somut olayda, davacı kendisine ait malzeme ile davalı kooperatife ait taşınmaza bina yapmamış, dava dışı yüklenici tarafından yapılan binada yüklenicinin kaba inşaat halinde temlik ettiği dava konusu taşınmazı tamamladığını iddia etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesinde yazılı temliken tescil koşulları davacı yararına gerçekleşmediğinden davacının temliken tescil isteminde bulunma olanağı olmadığı gibi davalı arsa sahibi kooperatif ile davalı yüklenici şirket arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmeleri feshedildiğine göre yükleniciden temlik aldığı şahsi hakka dayanarak da tapu iptali ve tescil isteminde bulunmasına olanak yoktur....

                  Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.” Zira, bu tür sözleşmelerde yüklenici finansı sağlayarak sanat, beceri ve emek sarfıyla bir bina meydana getirmekle, buna karşılık arsa sahipleri de taşınmaz malda belli bir mülkiyet payını yükleniciye devretmekle yükümlüdür....

                    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, tüketici mahkemesince, HMK'nın 114/......

                      UYAP Entegrasyonu