Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, sözleşmenin tek yanlı hazırlanması nedeniyle geçersiz olduğunu ve asgari alım tutarı kadar malın alındığını, akdin devamında yarar görmediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece sözleşmede asgari alım tutarının yıllık 200 ton LPG olduğu ve davalının akdin fesih ihtarına kadar geçen sürede 5 yıllık LPG’nin asgari alımı 1.000 tondan fazla mal aldığı ve akdin feshinin bu nedenle haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Sözleşme karşılıklı irade beyanı içeren bir akit şeklidir. Yanlar arasındaki bayilik sözleşmesinde akdin ne zaman sona ereceği, akdin feshinin şekli ve koşulları belirlenmiştir. Sözleşmede öngörülen asgari alım tutarı yıllık asgari alım miktarını göstermekte olup, fazla miktarda malın alınması sözleşmesinin feshine gerekçe teşkil etmez. Bir başka deyişle sözleşme tutarı sona ermeden asgari tutardaki malın alındığından bahisle akdin feshi, haklı fesih değildir....

    Davacının kamu işçiliğine geçirilememe sebebiyle iş akdinin feshedilmiş olması haklı bir neden teşkil etmeyip yasadan kaynaklı geçerli fesih nedeni oluşturur. Akdin haklı nedenle sonlandırıldığına ilişkin dosya içeresinde delil de bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıldığına ilişkin değerlendirme yerindedir. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. 4857 sayılı İş Yasası'nın 56, Yıllık İzin Yönetmeliği'nin 20.maddesi uyarınca; işveren yıllık izinlerini kullandırdığını imzalı izin defteri ya da eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü altında olan işveren, izin formları ve bordrolara dayanabileceği gibi açıkça belirtilmek suretiyle işçiye yemin de teklif edebilir....

    önce meydana geldiği, dosya kapsamında bulunan asansör periyodik kontrol raporları ve 11/08/2020 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, sözleşmenin feshinden yaklaşık 20 gün sonra dava dışı Kontest Mühendislik Ltdt....

    Davalının sözleşmenin 24/b maddesi uyarınca sözleşmede kararlaştırılan LPG alımını yapmaması, sözleşmenin bayi tarafından ihlali anlamına geldiği, sözleşmenin davacı tarafça feshinin haklı olup sözleşmenin haklı sebeple feshinden kaynaklı davacının sözleşmenin 27 maddesinde düzenlenen kar mahrumiyeti ve sözleşmenin 28 maddesinde düzenlenen cezai şart alacak şartlarının oluştuğu tesbit edilmiş olup mahkemece mücbir sebep nedeniyle akdin ifasının yerine getirilemediği yönündeki tesbiti yerinde görülmemiştir. Davacı dava dilekçesi ile, sözleşmenin feshinden kaynaklı sözleşmenin 28. Maddesi uyarınca kısmi 49.000,00 TL. Cezai şart alacak talebinde bulunmuştur. Yargıtay 19....

      Davacının dosya kapsamında çalışma döneminden kaynaklı bakiye 26 gün karşılığı yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, davalı tarafça yıllık izin hakkının usulüne uygun olarak kullandırıldığının yazılı deliller ile ispatlanamadığı gibi karşılığının da ücret olarak ödenmediği görülmektedir. Davalı vekilinin davacının çalışma döneminden kaynaklı yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığına yönelik istinaf gerekçesi yerinde değildir. 12/10/2017 tarih ve 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanun'un 15. Maddesi ile İş Kanun'una eklenen Ek 3. Maddede yıllık izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları yönünden zamanaşımı süresi beş yıl olup zamanaşımı başlangıç tarihi fesih tarihidir. Somut uyuşmazlıkta feshin 31/01/2018 tarihinde gerçekleştiği, dava ve ıslah tarihleri nazara alındığında dava konusu tazminat ve alacakların zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır....

      Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. 4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir. Somut olayda, davacının iş akdi 13.02.2014 tarihinde sona ermiş, dava da 12.05.2014 tarihinde açılmış olup 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

        Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. 4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir. Somut olayda davacının iş akdi 13.11.2009 tarihinde feshedilmiş olup yıllık izin ücreti 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı aleyhine ihbar tazminatı, iş gücü kaybı tazminatı, ikramiye, yakacak yardımı, kaza nedeniyle uzun süre çalışamamasından kaynaklı mahrum kalınan ücret alacağı ve manevi tazminat talebinde bulunduklarını, yerel mahkemece mahrum kalınan kar alacağı ile ilgili tefrik kararı verilerek 2019/831 E. kaydedildiğini, yargılamanın ilk duruşmasında da, mahkemeye sunulan arabuluculuk son tutanağında bu davanın konusunu teşkil eden talep bulunmadığından dava şartı yokluğundan red kararı verildiğini, verilen kararın doğru olmadığını, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi, Hukuki Sebepler ve Gerekçe: HMK 355. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava işçilik alacakları istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, kira sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 6.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 14.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, iş aktinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 26.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu