Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2016/1511 Esas sayılı icra takip dosyasından 2.594,14 TL, Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1512 Esas sayılı icra takip dosyasından 3.009,6 TL, Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1513 Esas sayılı icra takip dosyasından 2.221,88 TL, borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı lehine tazminat şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının genel kredi sözleşmesindeki müteselsil kefalet limitinin 150.000,00 TL olduğu, davacı bankanın alacağının kefalet limiti içerisinde kaldığı, davacı kefilin borcun tamamından sorumlu olduğu, davacı kefil dava dışı asıl borçlu ...'...

    Yukarıda belirtilen Noterlik Kanununun 33 üncü maddesine göre herhangi bir sebeple boşalan noterlikler için bu maddede belirtildiği şekliyle seçilen kişiler vasıtasıyla vekaleten yönetileceği, yine anılan Kanunun 197 nci maddesinin ilk fıkrasında, Noterlik Kanununda yer alan noterlere ilişkin hükümlerin, madde metninde sayılan hususlar ve kanundaki diğer ayrıcalıklar saklı kalmak üzere, görevlendirilen noter vekillerine de uygulanacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Öte yandan Noterlik Kanunun 38 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki düzenlemeye göre söz konusu teminatın, noterlik görevi esnasında sebep olunabilecek zararlara karşılık olmak üzere alındığı belirtildiğinden, Kanunun 197. maddesinde istisna tutulan kapsama ilişkin bir durumun da söz konusu olmadığı göz önüne alındığında Kanunun 38 inci maddesiyle getirilen teminat yatırma yükümlülüğünün anılan Kanunun 197 nci maddesi gereğince noter vekilleri hakkında da uygulanacağı açıktır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Temyize konu uyuşmazlık; noterin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun (1512 sayılı Kanun) 1 nci maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları ilk olarak, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanunu’nun 64 ncü maddesi hükmü ile düzenlenmiştir. Hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde noterlerin hukukî sorumlulukları hüküm altına alınmıştır. Bu iki hüküm arasında çok büyük farklılıklar bulunmamaktadır. 1512 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde kusurdan söz edilmemiştir....

        Ceza Dairesi         2011/8459 E.  ,  2012/1512 K."İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b; 765 sayılı Kanunun 80, 59; 647 sayılı Kanunun 6. maddeleri uyarınca mahkumiyet. 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hüküm sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanık ... hakkındaki temyiz talebine yönelik incelemede; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir....

          Ceza Dairesince 26.03.2018 tarihli, 2017/2248 Esas ve 2018/366 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ve kesinleşmesinden sonra sanığın sunmuş olduğu, 07.11.2019 tarihli dilekçe ile ilgili Bölge Adliye Mahkemesince aynı Kanunun 296/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken bu konuda ilk derece mahkemesince verilen 15.11.2019 tarihli ek kararın hukuki dayanaktan yoksun bulunduğu ve mevcut haliyle ortada temyiz incelemesine konu bir hüküm olmadığı anlaşıldığından, dosyanın sanığın temyiz istemi ile ilgili Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme yapılmak üzere gerekli işlemin yapılması için mahkemesine İADESİNE, 07.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            ın savcılık aşamasında isimlerini ve adreslerini belirttiği tanıkların dinlenilmesinden sonra tüm kanıtların hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Silvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/160 Esas 2019/115 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava harici satış işlemine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere; Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 sayılı Kanunun 634.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....

              Asıl dava, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine, birleşen dava ise 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesine dayalı noterin sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır....

                Ceza Dairesi         2020/1512 E.  ,  2021/4754 K....

                  E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalıya ait yurt dışı işyerinde çalışan davacının tazminat ve alacaklarının belirlenmesine esas ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacı işçi ücretinin son aylık ücretin net 1512 USD olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren 3,46 USD saat ücretini savunmuştur. Davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamıştır. Bilirkişi hesap raporunda tanık beyanları ile doğrulanan davacının iddia ettiği ücret ve davalının sunduğu kayıtlardaki ücrete göre seçenekli olarak tazminat ve alacaklar hesaplanmış, mahkemece davalının sunduğu kayıttaki ücret üzerinden hesaplanan tazminat ve alacaklar hüküm altına alınmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu