Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın ihtiyati tedbir konulmasına dair verilen karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ... Dekorasyon İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece taşınmazlar üzerine teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, verilen karara davalı ... tarafından yapılan itiraz reddedilmiş, bu karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Kesinleşen kararların infazı Cumhuriyet başsavcılığınca yapılır. (8) Tedbir kararına aykırı davranışın sona ermesi veya tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi ya da şikâyetten vazgeçilmesi hâlinde, dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşer. (9) Disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemez." şeklinde, yine aynı kanunun 399. maddesinde ise; "(1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. 2004 s....

    Somut olayda, davalıların tedbir kararına aykırı olarak hareket ettikleri tarih 2010 yılıdır. Belirtilen tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu’nun 113/A maddesinde “İhtiyati tedbir kararının uygulanması dolayısıyla verilen emre uymayan veya o yolda alınmış tedbire aykırı davranışta bulunan kimse fiili daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398.maddesinin 1.fıkrasında ise “İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.” hükmünü içermektedir. Eylem hangi kanunun yürürlüğü zamanında gerçekleştirilmişse, kural olarak o kanunun hükümlerine tâbidir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/1281 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafça iflasın ertelenmesi davası açıldığı, bu dosyada mahkemece 19.11.2012 tarihinde; "İİK.nun 206/1. maddesinde yazılı haklar hariç olmak üzere ... tüm icra ve iflas takipleri, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, tedbir, satış ve muhafaza işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına" yönelik tedbir kararı verildiği, takibin ise tedbir kararından sonra 19.03.2013 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir kararı gözetilerek borçlu şirket hakkındaki takibin durudurulmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değendirme ile şikayetin reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

        Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

        Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

        G E R E K Ç E : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/163 ESAS DAVA KONUSU : İhtiyati Tedbir KARAR : HÜKÜM ÖZETİ : Mahkemenin 04.07.2022 tarihli ara kararıyla TECENTRİQ etkin maddeli ilacın Kurum tarafından karşılanmasına, 09.08.2022 tarihli ara kararla tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili; İhtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, ilacın SUT kapsamındaki ilaçlardan olmadığını, uyuşmazlığın esasını çözecek tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU : Tedbir kararının yerinde olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. GEREKÇE : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir....

        GEREKÇE : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir....

        Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

        UYAP Entegrasyonu