K. sayılı kararıyla anılan parselin orman niteliğiyle ... adına tescillerine karar verildiğini, müvekkilinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parselin rayiç bedellerinin belirsiz alacak yoluyla tespit edilip, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı Hazineden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğiyle ve davanın harca esas değerini 10.000,00.-TL göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....
K. sayılı kararıyla anılan parselin orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini, müvekkillerinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parselin rayiç bedelinin belirsiz alacak yoluyla tespit edilip, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı ... dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğiyle ve davanın harca esas değerini 10.000,00.-TL göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....
./... sayılı kararıyla anılan parsellerin orman niteliğiyle ... adına tescillerine karar verildiğini, müvekkillerinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca ...nin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parsellerin rayiç bedellerinin belirsiz alacak yoluyla tespit edilip, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı ...den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğiyle ve davanın harca esas değerini 10.000,00.-TL göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....
. - 2006/32 K. sayılı kararıyla anılan parselin orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parselin rayiç bedelinin belirsiz alacak yoluyla tespit edilip, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı Hazineden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğiyle ve davanın harca esas değerini 10.000,00.-TL göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2019/385 ESAS, 2020/284 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK'nun 1007. Maddesinden Kaynaklanan) KARAR : İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/12/2020 tarih ve 2019/385 Esas, 2020/284 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 16....
DAİRESİ Uyuşmazlık; tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007 madde) tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/303 Esas, 2004/130 Karar sayılı kararı ile; davacıların davasının reddine, karşı davacı Hazinenin davasının kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9.592 m2, (B) harfi ile gösterilen 8.950 m2'lik bölümlerin orman niteligi ile hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 27/06/2005 tarihinde kesinleştiği, kararın infaz edilmesiyle A harfli bölüme 1838, B harfli bölüme ise 1839 parsel numarası verildiği, eldeki TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat davasının 20/05/2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tapu işlemleri kadastro tespiti işlemlerinden başlıyarak birbirini tamamlayan işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasında kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun TMK’nın 1007. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir....