Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasından kaynaklanmasına ve davalının da sebepsiz zenginleşme ile ilgili savunmalar yapmasına göre, kararın temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilindedir. Ancak belirtilen dairece de görevsizlik kararı verildiğinden uyuşmazlığın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nca çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 27.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık, davacı tarafından dikilip yetiştirilen ve davalının taşınmazında bulunan fıstık ağaçları yönünden davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve kapsamı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.12.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, bu istem kabul edilmezse sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 25.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 10.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 7.9.2007 gün, 5165-5227 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 17.7.2007 gün 8782-9651 sayılı,3.Hukuk Dairesinin 12.6.2007 gün 9822-10168 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 01.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Temel görevi Gayrimenkul mülkiyeti, kişiler hukuku, şahsi haklar, kamu orta malları, miras hukuku davaları ile ilgilidir. 5.Hukuk Dairesinin ihtisas alanı: Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, temel görevi Zilyetlik, Sebepsiz Zenginleşme, Eser sözleşmesi, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklardır. 5. Hukuk Dairesine ait 11. Maddesine göre; Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi 5. Hukuk Dairesince yapılır....

          Davalı vekili cevap dilekçesi ile, huzurdaki dava özü itibariyle cebri icra tehdidi altında ödenen bedelin iadesi yani istirdat davası olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının bu sonucu değiştirmeyeceğini, yapılan ödemenin 07.05.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında huzurdaki dava hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddedilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak da dava açılması mümkün olmadığını, zira yapılan ödeme sebepsiz yere değil sözleşmeye dayalı olarak yapıldığını, sözleşmenin varlığı davacının da kabulünde olduğunu, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebileceğini, huzurdaki davada geçerli bir sözleşme ilişkisi mevcut olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılması mümkün olmadığını, müvekkilin verdiği hizmetler servis formlarında açıkça belirtildiğini...

            BK'nun 61 vd.maddeleri gereğince, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut sona ermiş bir nedenle ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme gerçekleşir. Kazandırma yapılırken ortada bir hukuksal neden bulunmamakla birlikte ileride gerçekleşecek bir neden gözönüne alınmışsa, bunun gerçekleşmemesi üzerine "gerçekleşmeyen nedene dayanan zenginleşme" sözkonusu olur. Sebepsiz zenginleşme hangi yolla gerçekleşmiş olursa olsun sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma veya çoğalma dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleşir. Bu durumda davalı tarafın, dava konusu aracın halen davacının elinde olduğu iddia edildiğine göre, mahkemece bu hususun araştırılması gerekir....

              Dava konusu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 1 ve 10 yıldır. 22.2.1991 gün ve 1990/1-1991/1 sayılı Yargıtay İBK. da da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Malvarlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise BK.nun 66. maddesinde öngörülen zamanaşımının uygulanması düşünülemez. Bu bağlamda sebepsiz zenginleşme olgusunun ve zamanaşımı def’i yönünden de iade borcunun muaccel olduğu anın (BK.mad.126) dolayısıyla sebepsiz zenginleşme anının tespiti önemli olup, dava konusu yerin kimin kullanımında olduğu, öncelikle saptanmalıdır....

                Ancak, davada; mevzuat esaslarına aykırı olarak kursiyerlerden para toplandığı ve sınav yürütme kurulunda görev alan davalıya fazladan para ödendiği iddia olunarak, fazladan ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadı talep edilmiştir. Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                  Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi, uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup, dairemizin görev alanı dışındadır. Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu