Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davacı tarafından yaptırılan yapılar yönünden davalıların, sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri ve zenginleşme zamanının tespitinde toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur....

    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhinde çoğalması gerekir. Dolayısıyla sebepsiz zenginleşme için zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Bu nedenle de iade borcunun kapsamı belirlenirken öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Somut olayda; huzurdaki davanın açıldığı tarihte davaya konu yapıların üzerinde bulunduğu 687 numaralı parselle ilgili açılmış olan ortaklığın giderilmesi davası derdest olup, taşınmaz satılarak davacının elinden alınmamış ve davacı aleyhine henüz zenginleşme oluşmamıştır. Bu bağlamda, davacının sebepsiz zenginleşmeye ilişkin talebin reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; çoğun içinde az da vardır kuralından hareketle davaya konu parsel üzerindeki yapıları davacının meydana getirdiğinin tespitine yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Davacı aynı anda tescil ve tazminat talebinde bulunmamış; çekişmeli taşınmazı davalı belediyeden satın aldığını iddia ettiğinden, tescil talebinin kabul olunmaması halinde davalı belediyeye ödediğini iddia ettiği taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tazminat olarak iadesini talep etmiştir. Bu şekilde ileri sürülen seçimlik talebin birbiri ile çeliştiğinden söz edilemez....

        Esasen, Yerel Mahkeme de, gerek bozulan ilk kararında ve gerekse direnme kararında, davacının iyiniyetle sebepsiz zenginleşen (iyiniyetli müktesip) durumunda olduğunu kabul etmiştir. Bu noktada, önce sebepsiz zenginleşme kavramı üzerinde durulacaktır: Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu ulanmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

          Davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre ve yanlar arasında sözleşme ilişkisi de bulunmadığından, kararın temyizen incelenmesi görevi ... Yüksek 3. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın ... Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Kaldı ki; bu ev davacı tarafın kendisine ait olduğu için söz konusu tadilat ve onarım nedeniyle evin değerinde meydana gelen artış da davacı tarafta kalmış olup, davacının yaptığı bu masrafların nişanın bozulmasından doğan maddi tazminat ya da verilen nişan hediyelerinin iadesi kapsamında değerlendirilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca anılan onarım masrafları davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesine de neden olmaz. Zira; sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur....

              Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Davacı ... almış olduğu kamulaştırma kararına dayanarak davalıya ödeme yapmış, ancak ödemenin dayanağı olan kamulaştırma kararının İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile yapılan ödeme sebepsiz kalmıştır. Bu durumda davacı ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Taşınmazın zilyetliği alıcıya (davacı Belediyeye) devredilmiş ise, zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeye başlamaz....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalının yolcusu olduğu, müvekkiline sigortalı aracın kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan davalının yaralandığını ve malul kaldığını, davalının zararlarının hem müvekkilince hem de sigortalı tarafından karşılandığını, böylece davalının sebepsiz zenginleştiğini açıklayıp ödenen tazminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeni ile ödenen tazminatın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davacı ... ve arkadaşları dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil talebi ile dava açmış, yargılama sırasında ise davayı tapu iptali ve tescili, bu talep yerinde görülmediği takdirde ise sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak tazminat isteği olarak ıslah etmiştir. Mahkemece önceki tarihli karar ile tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş olup; davacı yanların temyizi üzerine Dairece tapu iptali ve tescil istemine ilişkin temyiz isteklerinin reddine karar verilmiştir. Şu halde tapu iptali ve tescili istemine ilişkin hükmün kesinleştiği kuşkusuzdur....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu