Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi         2013/12006 E.  ,  2014/162 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 31.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede ise tazminat istemiştir. Mahkemece, ikinci kademedeki tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

      GEREKÇE : Asıl davanın konusu, TMK'nın 162.maddesine olmadığı taktirde geçimsizlik sebebine dayalı; karşı davanın konusu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, asıl davada TMK'nın 162.maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, geçimsizlik sebebine dayalı asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde: davacı-k.davalı kadının asıl davada boşanma sebebi, kusur tespiti, karşı davanın kabulü, tazminat miktarları; davalı-k.davacı erkeğin ise kusur tespiti, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....

      Hiç kuşkusuz ileride yapılacak asıl akit (taşınmaz satış akti) bir şekle bağlanmışsa Borçlar Kanununun 22. maddesinde ifade edildiği üzere ön sözleşmenin de (taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin) o şekle uyularak yapılması zorunludur. Aynı kurala Borçlar Kanununun 213. maddesinin 2. fıkrasında da değinilmiş, “gayrimenkule dair satım vaadi….. mukavelesi resmi senede raptedilmedikçe muteber değildir” düzenlemesi getirilmiştir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun noterlerin yapacağı işleri düzenleyen 60. maddesinin 3. fıkrası ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde yapılmasını zorunlu kılan 89. maddesi taşınmaz satış vaadi sözleşmesini yapma görevini noterlere vermiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse noterde düzenlenen resmi senet “resmi bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda okunup imzalanan ve resmi memura (noter tarafından) mühür ve imza ile onaylanan sözleşmedir."...

        ise kanıtlanamadığı anlaşıldığından, Davalı-davacı kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin gösterilen şekilde düzeltilmesine, Davalı-davacı kadının TMK’nın 161 ve 162.maddelerine dayalı davalarının reddedilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı-davacının buna dair istinaf taleplerinin ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Türk Borçlar Kanununun 50/1. maddesine göre; "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır." 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine göre; ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre, noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Somut olayda; satışa konu aracın halen davacı elinde olduğu, öte yandan davaya konu sahtecilik eylemine ilişkin kovuşturmanın ise, ... Ağır Ceza Mahkemesi' nin... sayılı dosyasında devam ettiği, anlaşılmaktadır. Noterin sorumluluğunun doğabilmesi için, söz konusu sahtecilik eyleminden davacının zararının doğmuş olması şarttır....

          Somut olayda ,davacının malvarlığı yönünden zarara uğradığı iddiası yönünden ,eldeki bu davada manevi tazminat koşullarının da bulunmadığı görülmekle,davacının manevi tazminat talebinin reddi açısından mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla ,ilk derece mahkemesince manevi tazminata dair verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun manevi tazminat açısından HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine göre; ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur....

          Mahkemece neticeten ve özetle"...davacı erkeğin TMK 162 nci maddesine dayalı davanın reddine,asıl ve karşı davada tarafların TMK 166/1.md.gereğince boşanmalarına,davacı-davalı erkek lehine 10.000 TL.maddi ve 10.000 TL.manevi tazminata-kadının tazminat taleplerinin reddine"karar verilmiş,karara karşı her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...TMK 162 nci maddesine dayalı davalarının da kabulü gerektiğini-tazminat miktarlarının az olduğunu ve 50.000 TL.maddi-100.000 TL.manevi tazminat olarak belirlenmesi gerektiğini-müvekkilinin kusursuz olduğunu-diğer tarafın davasının reddi gerektiğini", Davalı-davacı kadın vekili ise özetle"...kusuru-diğer tarafın davasının ve taleplerinin reddi gerektiğini,müvekkilinin karşı davasının tümden kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmışlardır....

          Dava, özü itibari ile Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine dayalı noterin sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır. Noterlik Kanunu'nun 1.maddesi gereğince; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmiyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları ilk olarak, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanunu'nun 64.maddesi hükmü ile düzenlenmiştir. Hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nda ise, 162.maddede noterlerin hukukî sorumlulukları hüküm altına alınmıştır. Bu iki hüküm arasında çok büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Noterlik Kanunu'nun 162.maddesinde kusurdan söz edilmemiştir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, sahte satış sözleşmesine ve tahrif edilen vekaletnameye istinaden uğranan zararın sebepsiz zenginleşme ile TMK'nun 1007 ve Noterlik Kanunun'nu 162. maddesi gereğince tahsili istemine ilişkin olup kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 4. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Dava dosyası Yüksek 5 ve 13. Hukuk Dairelerin görevsizlik kararı ile geldiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu