nün sıfatı ve ekonomik durumu, kaza sebebiyle 1.250.000 Euro manevi tazminat teminatı da içerir ihtiyari mali mesuliyet sigortasının mevcudiyeti gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde olmayıp, dosya kapsamına ve olay tarihindeki paranın alım gücüne, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde yapılacak değerlendirmeye uygun düşen davadaki talep edilen tutarlardan manevi tazminat takdiri gerekirken somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davalılar ... ve ...yönünden hükmedilen manevi tazminat tutarları yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına dair karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı ......
İcra Müdürlüğünün 2009/8229 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar olan süre için nafaka talep edebilecek iken fazladan 13.705,59 TL tahsilat yaptığını, icra takip dosyasından iki kez davalının evine gelinip haciz yapıldığını, davalının boşanma dosyası ve icra dosyaları nedeniyle toplam 4.701,05 TL masraf ve vekalet ücreti ödediğini belirterek; davalıya ödenen 13.705.59 TL'nin istirdadı ile 4.701.05 TL maddi tazminat ve 3.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; iddiaların ve talebin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafından fazla ödenen 469.79 TL'nin 14.02.2009 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Sigorta Anonim Şirketi 'ne verilmesine, 12- Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 6.831,00-TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.561,62 TL'nin mahsubu ile kalan 4.269,38 TL'nin davalı ...'dan alınarak hazineye irat kaydına, 13-Manevi tazminat davası yönünden davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.561,62 TL harcın davalı ...'dan alınarak davacılara verilmesine, 14-Manevi tazminat davası yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 15-Manevi tazminat davası yönünden davacı ... Kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'a verilmesine, 16-Manevi tazminat davası yönünden davacı ... Kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmanın fer'ileri olan tazminat ve nafaka istemlerine ilişkin olup, hüküm tazminat yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
Karar davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka taleplerinin reddi ile tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davacı-davalı kadının nafaka taleplerine yönelik istinaf talebinin kabulü ile tarafların diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, reddedilen istinaf talepleri hakkında esastan ret kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m.370/2)....
K A R A R Davacı, vekili olarak görev yapan davalı avukatın boşanma davası sonucunda lehine hükmedilen nafaka ve tazminat alacakları ile ilgili icra takibi başlattığını,davalı avukatın icra dosyasına yatırılan nafaka ve tazminat alacakları ile ilgili paraları uhdesine alarak tarafına ödeme yapmadığını, davalının icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile icra inkar tazminatı istemiştir....
Davalı-karşı davacı kadının mal paylaşımı davası ile tazminat ve nafaka talepleri yönünden de geçerli bir feragat beyanı olmadığı halde tüm bu talepleri de kapsayacak şekilde karşı davanın feragat nedeniyle ret hükmü kurulması doğru değildir. O halde; davalı-karşı davacı kadının mal paylaşımına ilişkin davası ile tazminat ve nafaka talepleri yönünden herhangi bir feragat beyanı olmadığından, bu taleplerin esas yönüyle incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2020 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın 12.09.2015 tarihli dilekçe ile nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyizinden feragat ettiğini bildirdiğinden nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Velayet düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)’dır....
Somut olayda, davacı kadın dava dilekçesinde herhangi bir vakıaya dayanmadan tazminat ve nafaka talebi olmaksızın boşanma talep etmiş, daha sonra 22.04.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle vakıalar bildirerek tazminat ve nafaka talebinde bulunmuştur. Mahkemece; 23.06.2015 tarihli celse de ara karar ile "davacının davasının ıslah edilmesi talebinin dava dilekçesinin aynı şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılmış olduğundan reddine, ıslah ile yeniden tanık bildirilerek tanık dinletilemeyeceğinden tanıkların dinlenmeleri talebinin reddine karar verilerek, davacının yeni bildirdiği vakıalara ilişkin deliler değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur. Oysa HMK'nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan herbiri dava/cevap dilekçesini ıslah ederek yeni bir vakıa ekleyebilir yeni vakıa için delil gösterebilir. Islah karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı olmadığı gibi bu konularda harç ödemesine de gerek yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden, davacı kadın tarafından ise, nafaka ve tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....