Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı maluliyeti nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı %37.2 oranında daimi malul kalmıştır. Davacının yaralanmasının niteliği, kaza tarihi (26.10.2009), davalı tarafın %75 oranında kusurlu oluşu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat çok az olup, daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir. 3- Gerekçeli karar başlığında ... bakımından taraf sıfatı olarak ihbar olunan yerine, dahili davalı yazılmış ise de, bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir....

    Bu durumda mahkemece 2330 Sayılı Kanun'a göre belirlenen ve davacı çocuk... için ödenen tazminat bakımından ödemenin sadece maddi tazminata ilişkin mi olduğu, yoksa hem maddi, hem manevi tazminata mı ilişkin olduğu, ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğu, başka bir deyişle davacı çocuk... için maddi ve manevi tazminat ödemesinin rakam olarak ne kadar olduğunun davalı ...'ndan sorularak belirlenmesi, manevi tazminat isteminin bölünemeyeceği ilkesi de nazara alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp davacı... ... hakkındaki hükmün bozulması gerekmiştir....

      nun araç sahibi olması nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı ... şirketinin ise poliçe limiti kadar maddi tazminattan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 50,00 TL maddi ve ....000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 50.00 TL maddi ve ....000 TL manevi tazminatın, çocuklarının yaralanmalarından dolayı davacı anne ... için ....000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (... şirketinden manevi tazminat tazminat talebi bulunmadığını) karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı ... yönünden maddi tazminat talebini ....372,89 TL'ye yükseltmiştir. Davalılar .. ve ... vekili, manevi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacıların ... .......

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davacının davasının kısmen kabulüne davacı ... için 20.000TL manevi tazminat talebinin kabulüne fazlaya ilişkin 40.000 TL manevi tazminat talebinin reddine, davacı ... için 5000TL manevi tazminat talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş. Hüküm süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... Nak. Ltd. Şti vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... Nak. Ltd. Şti vekili ile davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkeme kararında hükmedilen manevi tazminat dosya kapsamına göre uygun değildir....

          Buna ilişkin poliçe incelendiğinde manevi tazminatın bu poliçede olmadığı açıktır. Yine aracın Genişletilmiş Mavi Kasko Poliçesi'ni yapan sigorta şirketi da davalı ... Sigorta'dır. Kasko sigortası incelendiğinde poliçe teminatında manevi tazminat zararı yönünden kasko poliçesinde manevi tazminat klozu başlığı altında ''İhtiyatir Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nda belirtilen manevi tazminat talepleri bedeni zararlar limitleri ile teminat kapsamına dahil edilmiştir. '' denilmektedir. Poliçedeki bedeni zarar limiti 100.000,00 TL olup davalı ... Sigorta bu miktardaki manevi tazminat talebinden diğer davalılarla (sürücü ve işleten) birlikte müteselsilen sorumludur. Bunun üstünde karar verilen 30.000,00 TL 'lik kısımda ise diğer iki davalı birlikte sorumluluğu devam eder. Yani 100.000,00 TL'lik kısım için her üç davalı, bunun üstündeki 30.000,00 TL'lik kısım içinse sigorta dışındaki diğer iki davalı birlikte sorumludurlar....

            B- İdare Mahkemesi Kararının, Davacıların Manevi Tazminat İstemlerinin Kısmen Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi: Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir....

              Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede Hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez....

                Somut olayda, zararlandırıcı sigorta olayının 11.10.1999 tarihinde meydana geldiği, manevi tazminat istemli davanın ise 17.03.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, B.K.’nun 125 maddesinde öngörülen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasından sonra manevi tazminat istemli davanın açıldığı ortadadır. Mahkemece, süresi içerisinde davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i kabul edilerek, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 04.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacılar vekili, %47,20 iş kazası maluliyeti nedeniyle kazalı Hatice için 194.306,37TL maddi tazminat, 95.000,00TL manevi tazminat, 14.332,00TL protez bedeli; anne için 15.000,00TL manevi tazminat, baba için 10.000,00TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, kazalı işçi lehine 194.306,37TL maddi, 80.000,00TL manevi, anne ve babadan her biri lehine 8.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, protez bedeline ilişkin talebin ise husumetten reddine karar verilmiştir. ...... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen 07/06/2018 tarihli kararda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davalı vekili temyize getirmiştir. Bu kapsamda; 1-Manevi tazminat miktarının, aleyhine hüküm verilen anne ve baba yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır....

                    Mahkemece, 23.477,83 TL maddi tazminat ve 12.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.09.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan ...’nin 10/4.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. O halde, davacının maddi ve manevi tazminat istemi nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maddi ve manevi tazminat olarak hükmedilen miktarın tamamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu