Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle tazminat istemidir. Davacı vekili müvekkillerinin bu kaza nedeniyle yaralandıklarını maddi ve manevi zarara uğradıklarını öne sürmüştür. Trafik kazası neticesinde bir haksız fiil niteliğinde olup haksız fiilin şartları bu olayda da aranacaktır. Buna göre zarar doğurucu kusurlu bir eylem ve bu eylem ile illiyet bağı içinde olan zararlar kusurlu taraftan talep edilebilir. Bu kapsamda dosya içerisine alınan kusur raporuna göre davalı sürücünün kazada kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde davalı sürücüyü bu zararlardan sorumlu tutma imkanı yoktur. Diğer davalı ... şirketi ise davalının kullandığı aracın zmms sigorta şirketi olup sorumluluğu ancak sigortalısının kusurlu olması durumunda gündeme gelecektir. Sigortalıya atfedilecek bir kusur bulunmamasından ötürü sigorta şirketinin de bir sorumluluğu yoktur....

    aleyhine 11/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve kasten yaralama eylemine teşebbüs nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine yönelik kasten yaralama eylemine teşebbüs ve hakaret suçlarını işlediğini belirterek, meydana gelen manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, iddiaların yerinde olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

      Dava haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 60/1-2 maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi, zarar görenin, haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Somut olaya gelince; davalı reşit olmayan mağdure ile rızası ile ilişkiye girme suçundan cezalandırılmış, mahkumiyet hükmü temyiz incelemesinde zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Suç tarihi 2002 yılı Haziran ayı olup eldeki dava tarihi ise 22/04/2010 dur....

        AŞ aleyhine 17/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 20/06/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 23/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davalılar vekili, hükmün temyiz edilerek Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu 29/09/2016 tarihli dilekçesiyle kararı temyiz etmekten feragat ettiğini bildirmiştir. SONUÇ: Kararı temyiz eden davalılar vekilinin temyiz isteminden feragat etmiş olduğu, davalılar vekilinin temyizden feragate yetkisi de olduğu anlaşıldığından temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/04/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi. Dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              tarafından, davalı-karşı davacılar ... ve diğerleri aleyhine 22/06/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalılar ile davalı-karşı davacılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen karar, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                vekili Avukat ... aleyhine 07/05/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur....

                  Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı şirket tarafından devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazda izinsiz olarak taş ocağı faaliyetinde bulunulduğunu, idare tarafından hazırlanan 05/07/2007 tarihli tutanak ile 2000-2004 yılları arasında davalı şirketin aldığı malzeme miktarının 640.000 m3 olarak tespit edildiğini belirterek alınan malzeme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Türk Medeni Kanununun 995. maddesinde ecrimisil; "İyiniyetli olmayan zilyet geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoyması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır" biçiminde düzenlenmiştir. Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği gibi ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

                      UYAP Entegrasyonu