Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki “Davacı vekili tazminat talebinin İİK 97/15 maddesi uyarınca kabulüne, haczolunan malın değerinin % 15'i oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınıp davacıya verilmesine” ibaresinin yerel mahkeme kararından çıkartılarak yerine “İİK’nun 97/15. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, mahalli mahkeme hükmünün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    Hukuk Dairesi         2015/5304 E.  ,  2018/894 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar tarafından istenilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.02.2018 Salı günü davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'in sevk ve iradesinde ve diğer davalı Bakanlığa ait ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki " tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.12.2013 gün ve 2013/189 E., 2013/763 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 26.01.2015 gün ve 2014/3768 E., 2015/894 K. sayılı ilamıyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair kararı Özel Dairece bozulmuş; verilen direnme kararı da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Yenigün’ün ayrı ayrı beraatlerine, İİK’nun 89/4. maddesi gereğince talep edilen tazminatın reddine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...’nın beraatine, hakkında İİK’nun 89/4.maddesi gereğince talep edilen tazminat konusunda ise müştekinin hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama ve bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs...

            "İçtihat Metni"MHKEMESİ : ALİAĞA İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık Yapı Kredi Bankası Aliağa Şubesi’nin cezalandırılması ve İİK’nun 89/4.maddesi gereğince tazminata mahkum edilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama ve bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine ilişkin hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre, “Üçüncü şahıs,...

              Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonucunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

                Davacının dava dilekçesindeki beyanları incelendiğinde, talebin İİK 170. maddeden ziyade İİK 170/a madde de düzenlenen alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığına yönelik bir şikayet olarak değerlendirebilir ise de, davacı istinaf edenin mahkemenin bir nolu hükmüne yönelik istinafının olmadığı, imzaya itirazlarının kabulü ile kötü niyetli ve ağır kusurlu davalının tazminata mahkum edilmesini istediği yani kararı kısmen istinaf ettiği de açıktır. Öte yandan İİK 170/a maddesinde de tazminat yönünden bir düzenleme yoktur. İİK 170/son maddesinde ise ancak yüz yüzelik halinde tazminata hükmedileceği emredilmiştir. Öyleyse artık davacı lehine tazminata hükmedilmesi yasal mevzuat gözetildiğinde mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle, hükme yönelik davacı istinaflarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 20....

                SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile...İcra Hukuk Mahkemesinin 04/06/2014 tarih ve 2013/130 E. - 2014/224 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2013/130 esas sayılı dosyası ile ilgili “A” bölümünün tazminat ve para cezasına ilişkin “3” ve “4” nolu bentlerinin ve mahkemenin birleşen 2013/131 esas sayılı dosyası ile ilgili “B” bölümünün tazminat ve para cezasına ilişkin “3” ve “4” nolu bentlerinin karar metninden tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 28/04/2011...

                    UYAP Entegrasyonu