Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 28/01/2013...
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 12/02/2013...
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 04/02/2013...
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA 24.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit ve kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş; davalı ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit ve kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş; davalı ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
nun 338. maddesine yönelik olarak kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonunda; Adı geçen sanığın borçlu şirketin ortağı olmakla birlikte dosya içerisindeki 15.05.2009 havale tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere; borçlu şirketten borç para aldığının anlaşılması karşısında borçlu şirkete karşı aldığı borçtan dolayı üçüncü şahıs konumunda olduğunun kabulünün gerekmesi nedeniyle tebliğnamedeki bu yönlü bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Ancak; 30.07.2003 gün ve 25184 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4949 sayılı İİK.'nunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 99. maddesi ile İİK.'nun 352. maddesine eklenen fıkra uyarınca dava ve cezanın İİK.'...
Ortağı olmadığının belirlenmesi halinde ise, İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesi uyarınca mahkeme tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre çözmek zorunda olduğundan, alacaklının üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini ispatlaması amacıyla gösterdiği her türlü delili toplaması gerektiği de gözönünde bulundurularak, davacının dayandığı bilanço ve ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre tazminat hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve yasaya uygun olmayan gerekçe ile tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/11/2022 NUMARASI: 2022/347 Esas, 2022/758 Karar DAVA: ALACAK KARAR TARİHİ: 15/06/2023 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, uçak kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk olarak İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/129 Esas sayılı dosyasında yargılama yürütülmütür. Davalı kiralayanın da sözleşmedeki edimlerin hiç ve gereği gibi yerine getirilmediği iddiasıyla davacı KTHY aleyhine İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/894 Esas sayılı dosyasında dava açtığı, eldeki 2004/129 Esas sayılı dosyanın, 2004/894 Esas sayılı ile dosya ile birleştirildiği ve yargılamanın 2004/894 Esas sayılı dosya üzerinden yürütüldüğü, sonrasında mahkemenin 11/04/2022 tarihli kararı ile birleşen 2004/129 Esas sayılı dosyanın tefrik edildiği görülmektedir....
uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiğinin anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile tazminat talebinin reddi kararı verilmesi gerekirken, tazminat koşullarının oluşmaması gerekçesiyle tazminat isteminin reddi kararı verilmiş ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....