Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2005/14136 sayılı dosyasına icranın geri bırakılmasını teminen dava dışı şirket alacağı olarak yatırılan ve şirket vekili tarafından şirket adına çekilen bedelin, daha sonra davanın reddedilmesi nedeniyle davacıya iadesinin gerektiği, dolayısıyla davacı alacağının varlığı kabul edilse bile, şirket aktifine giren bu bedelin davacıya iadesi sağlanmadan tasfiye gerçekleştiğinden, dava dışı şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığı, bu nedenle tasfiyenin ihyasının istenerek tüzel kişiliği yeniden ihya edilen şirketin davaya dahil edilmesi ve davada taraf sıfatının bulunması gerektiği gerekçesiyle, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 6762 Sayılı ...'nun 450. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 224. maddesi uyarınca açılmış tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkindir....

    Dairemiz "tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara" bakmakla görevli ise de, istinafa konu dava şirket yöneticilerin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasıdır. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 7035 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi gereğince Hukuk Dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin kararı gereğince "TTK’da yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve ünvanı, ticari şirketler hukukundan kaynaklanan davalar, ticaret şirketlerinde, ortakların veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığından veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları yada yöneticilerine karşı açılacak davalar.......

      CEVAP: 1-Davalı ... vekili, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu,tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının memurların sorumluluğunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan davada tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilden terkinini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı sicilin sorumluluğunun bulunmadığını,müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı ... vekili, tazminat davası sürecinde verilen cevap dilekçesinde şirketin tasfiye sürecinde olduğunun bildirildiğini, derdest dava dışında başka bir ihtilaf olmadığını, gelinen son aşamada tazminat davası karar aşamasına geldiğini anlayınca dava açma ihtiyacı hissettiğini, şirketin ihyasının ve sicile kaydında davacının bir menfaati veya hukuki yararı olması gerektiğini, davacı tarafın halihazırda ......

        fiziki olarak muayenehanede o dönemde bulunan mahkemeye sundukları raporda 100 bin Euro gerçek değer biçilen envanterin satış fişini incelemediğini ve onaylattırmadığını, ancak Tasfiye Memurunun ‘İşte bu yeri de kiraya verdiğimiz için muayenehaneyi de boşaltmak zorunda kaldık’ diyerek ilaveten tasfiye halindeki şirketin, kirada bulunduğu alanı boşaltarak, şirket tasfiye olmadan, bu alanı başka kimselere kiraya verdiğini, şirket ana adresi henüz tasfiye yapılmadan, tasfiye memurunun bu işlemi yapması yeni bir işlem olduğundan ve şayet envanter murise aitse çalışır vaziyetteki işletmeyi boşaltması, tasfiye memurunun sorumluluğunu açıkça kötüye kullanmış olması anlamına geldiğini, Bilirkişinin, tasfiye memurunun 12.04.2016 tarihinden sonra maddi olayın aksine kendi vazifelerine noter onaylı vekil tayin edip etmediğini sorgulamadığını, tasfiye memurunun açılış, kapanış, envanter vs. evraklarını muhasebe işlerine yardım eden kimse ile sunulmadığını, bu kişinin sadece şirket muhasebe işlerini...

          ASLİYETİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2018/382 ESAS 2020/150 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Şirket Tasfiye Memurunun Sorumluluğundan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin K.Karadere Hazır Beton...AŞ.den işçilik alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 8. İş Mahkemesi'nin 2007/931 E. sayılı dosyasında açtığı davanın kabul edildiğini ve bu kararın temyiz incelemesinden geçerek Yargıtay 9. Hukuk Dairesince düzeltilerek onandığını, şirket aleyhine Ankara 14....

          un görünmesinin muvazaa iddialarını kanıtladığını, davalı tasfiye memurunun satış bedelinin muvazaalı da olsa şirket uhdesine geçirildiğine ilişkin kanıt sunmadığını, her üç gerekçe birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın mülkiyetinin muvazaalı yollarla bariz düşük bedellerle farklı isim adı altında kişilere geçirildiğini, bu hususun tespiti için daha sonradan sadece kayıtlara bakılmasının dahi yeterli olduğunu, davalı tasfiye memurunun göreve başladığı 2012 tarihinde geçmişte yapılan bu işlemlerin hiçbirisini inceleme gereği dahi duymadığını, şirketin zarara uğramasına göz yumduğunu, oysa muvazaaya dayalı olarak dava açılması halinde şirket aleyhine yapılan bu satışların iptalinin sağlanabileceğini, şirketin sorumlu olduğu alacaklılarından mal kaçırma niyeti ile yapılan muvazaalı işlemlerin görmezden gelinerek yalnızca şirketin borca batık olduğunu söylemenin tasfiye memurunun sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, tasfiye memurunun da şirket yöneticisi ve basiretli bir tacir gibi...

            DAVA KONUSU : Tazminat (Tasfiye Memurunun Sorumluğundan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin baskılı teneke üreticisi olduğunu, davalının ortağı ve yetkilisi olduğu Bay Arı Madeni Yağlar Kimya San....

            şirket malvarlığının paraya çevrilerek, 3. kişilerle şirket arasındaki ilişkilerin sona erdirilmesi ve varsa artan kısmın ortaklar arasında paylaştırılması kapsamında kanunla kendisine verilmiş tüm işleri bizzat yapabileceğini, gerektiğinde kıymet taktiri yaptırmak da tasfiye memurunun görevleri arasında olduğunu, tasfiye memurunun gerekli olması halinde marka değerinin tespiti konusunda bizzat bilirkişi incelemesi yaptırması mümkün olduğundan mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair tasfiye memurunun talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.’...

              Davalı tasfiye memuru ..., terkin işleminin eksiksiz olarak yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin verilen karar şirket tasfiye memurunun temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davalı şirket tasfiye memuru karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı şirket tasfiye memurunun HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

                Maddesi kapsamında açılmış tasfiye memurunun sorumluluğundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafından dava dışı ... Lojistik Şirketi hakkında, kira alacağından kaynaklanan borcun ödenmesi için başlatılan icra takibi sırasında, şirketin tasfiyeye girdiğinin öğrenilmesi üzerine, alacak miktarının tasfiye masasına kaydedilmesi için, icra müdürlüğü tarafından, tasfiye memuru olan davalıya müzekkere yazılmasına rağmen, davalının müzekkereyi kötü niyetli olarak işleme koymayarak, zarara yol açtığı iddia edilerek, ....393,00.TL.nın davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, kira alacağına ilişkin davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olup, davanın 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, şirketin kira borcunun ortaklardan istemeyeceğini, icra müdürlüğü tarafından bu hususta müzekkere yazılmadığını belirterek, davanın reddini savunduğu, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın, zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu