Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/482 esas 2017/982 karar sayılı dosyasında yürüyen davada davacının hiç bir bilgi ve talimatı olmaksızın tasfiye memuru olarak Tahsin Nergiz isimli kişinin atandığını, atanan tasfiye memuru ile fiili ve hukuki husumet halinde olduğunu, tasviye memurunun azli için dava açıldığını, tasfiye memurunun şirketin tek mal varlığı olan taşınmazı davalı şirkete 10/04/2018 tarih 7932 yevmiye nolu işlem ile 925.000- TL bedel göstermek suretiyle sattığını tespit ettiğini, beyanla dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacının ortağı olduğu Yeta Otomotiv Yedek Parça Alım Satım Bakım San. Ve Tic. Ltd. Şti adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, şirket ortağı tarafından tasviye memurunun yaptığı satış işleminin usule uygun olmadığı iddiası ile açılan dava konusu taşınmazın davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile davacının ortağı olduğu şirket adına tescili istemine ilişkindir. İzmir 11....

İş Mahkemesi'nin 2016/157 esas sayılı dosyası ile kusurlu şirket aleyhine rücuen alacak davası açıldığını, yargılama aşamasında davalı şirketin tasfiyesine karar verildiğini, mahkemece şirketin ihyası için taraflarına yetki ve mehil verildiğini, her ne kadar bahse konu şirketin tasfiye işlemleri yapılmışsa da, davalı şirketin sigortalı Tevfik ALTIOK’un geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle müvekkili kuruma olan borcu gözetilmeden tasfiye yapıldığı için kurumca ikame edilen rücuen tazminat davası sebebiyle şirketin ihyası davası açılması zorunluluğu doğduğunu, tüm bu nedenlerle davalı şirketin ihyasına ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru vekili, savunmasında özetle; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine Bakırköy 20....

Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu ve olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan eksik, erken sonuçların tasfiye memurunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını ve müvekkil yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaate ise müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir. 2. Dahili davalı tasfiye memuru cevap dilekçesi sunmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin tasfiye ile sona erdiği, 16.06.2011 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiği davacı SGK'nın 20....

    Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir. İhyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunca 27/10/2015 tarihinde tasfiye kararı alınmış, ... tasfiye memuru olarak atanmış, 29/12/2016 tarihinde ise tasfiye sonu kararı alınarak tasfiye memurunun yaptığı işlemlerden dolayı ibra edilmesine karar verilmiş ve şirketin 09/01/2017 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de ihyası istenen şirketin borçlusu olduğu iki adet senetten kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile davacı tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi ile dava dışı şirket ve tasfiye memuru aleyhine Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

      Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına yönelik talebinin yasal şartları bulunmadığından reddine, b-Tasfiye memurunun dilekçesinde belirtilen tasfiye memuru için belirlenen ücretin artırılmasına ve masraf avansı ödenmesine dair taleplerinin de reddine, c-İzmir 6....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/637 Esas KARAR NO : 2021/388 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/10/2020 KARAR TARİHİ : 14/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkil şirketin eski adıyla ... Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti nin şirkete ait karar defterinde yazılı olduğu şekilde 14/09/2010 tarihinde şirket ortaklarından ...'nun ve şirket ortaklarından olmayan davalı ...'un süresiz olarak şirket müdürlüğüne atanmalarına, bu kararın Ticaret Sicil Gazetesine bildirilmesine ve yeni imza sirkülerinin tanzim edilmesine oy birliği ile karar verildiğini, karar defterinde bulunan 2010/02 numaralı kararın ise İzmir ......

          Karar sayılı dosyasında tasfiye memuru atanarak ihyasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, ancak Mahkemece atanan tasfiye memurunun vefat ettiği, bu nedenle davacı tarafça şirketin yeniden ihyasına karar verilerek vefat eden tasfiye memuru yerine yeni tasfiye memuru atanmasına ilişkin eldeki davayı açmış ise de; şirketin terkinden önceki hali ile devamı söz konusu olduğundan atanan tasfiye memurunun vefat etmesi durumunda ihyasına karar veren Mahkemeden tasfiye memurunun değiştirilmesini veya yeniden atanmasını aynı dosya üzerinden talep edebileceği ve Mahkemece bu hususta ek karar ile karar verilebileceği Mahkemenin yerleşik uygulamasıdır. Bu nedenle davacının yeniden ihya ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin dava açmasında hukuki menfaat oluşmadığı Mahkememizce benimsenmiş olmakla; 6100 sayılı HMK'nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup mahkememizce yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir....

            Anonim Şirketi'nin mal varlığından karşılanmasına, tasfiye memurunun tasfiyeye ilişkin masraf taleplerinin de yine ilgili şirket mal varlığından karşılanmasına karar verildiği, bu kararı sadece tasfiye memurunun istinaf ettiği, dairemizce kararın tasfiye memurunun istinafı üzerine kaldırıldığı, bu sebeple usuli kazanılmış hakkı berteraf edecek şekilde tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Şirketin mal varlığının bulunmadığı tespit edildiğine göre tasfiye memuru ücreti ve ek tasfiye masraflarının davacı tarafça karşılanması gerekir. Bu sebeplerle tasfiye memurunun istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Tasfiye memurunun istinaf talebinin KABULÜ ile Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2022 tarih ... Esas ......

              Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; ticaret sicil müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicil müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, davalı, davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyan etmiştir....

                Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; ticaret sicil müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicil müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, davalı, davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyan etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu