Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/05/2023 KARAR TARİHİ : 25/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan değerlendirilmesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı...'in .. Ltd. Şti.’nin ortağı abisi...'...

    -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin, ortaklar kurulunun şirketin 15.3.2006 tarihinden itibaren tasfiyesi kararı sebebi ile halen tasfiye halinde olduğunu, davalı bankanın 27.12.2006 keşide tarihli olan iki adet çeke dayalı olarak müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yaptığını, çeklerin, tasfiye halinde olan şirketin kaşesi taklit edilmek suretiyle ve sahte imza atılarak düzenlendiğini, tasfiye halindeki şirketin tasfiye memurunun ... olup, imzanın adı geçene ait olmadığını, borcu bulunmadığını iddia ederek dava konusu çeklerin sahtelik sebebi ile iptaline, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

      ün tasfiye işlemlerini yapması nedeniyle davayı ... yanında tasfiye memuruna da yönelttiklerini, icra takiplerine konu alacakların doğum tarihinin terkin tarihinden öncesine tekabül edip devam etmesi nedeniyle müvekkili şirketin ihya davasını açmakta hukuki yararının bulunduğunu, ticari alacak ve borçların ticari defterlere kaydının zorunlu olması nedeniyle davalı tasfiye memurunun icra takibine konu borçlardan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, tasfiyenin bu borçlar ödenmeden gerçekleştirilmesi nedeniyle davalı tasfiye memurunun sorumlu olup icra takiplerine devam edilip alacağın tahsilinin sağlanabilmesi için borçlu şirketin ihyasının gerektiğini bildirmiş, borçlu şirketin ihyasına, ticaret siciline yeniden tescili ile ek tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için son tasfiye memuru veya yeni bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra Müdürlüğü 2021/15444 ve 2021/15445 esas sayılı dosyalarında yaptığı icra takiplerinin derdest olduğunu, borçlu şirketin genel kurul kararı gereği ticaret sicilinden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak T4 tasfiye işlemlerini yapması nedeniyle davayı T3 yanında tasfiye memuruna da yönelttiklerini, icra takiplerine konu alacakların doğum tarihinin terkin tarihinden öncesine tekabül edip devam etmesi nedeniyle müvekkili şirketin ihya davasını açmakta hukuki yararının bulunduğunu, ticari alacak ve borçların ticari defterlere kaydının zorunlu olması nedeniyle davalı tasfiye memurunun icra takibine konu borçlardan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, tasfiyenin bu borçlar ödenmeden gerçekleştirilmesi nedeniyle davalı tasfiye memurunun sorumlu olup icra takiplerine devam edilip alacağın tahsilinin sağlanabilmesi için borçlu şirketin ihyasının gerektiğini bildirmiş, borçlu şirketin ihyasına, ticaret siciline yeniden tescili ile ek tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için son tasfiye...

        Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olduğu, davalı şirketin genel kurulu 10/12/2015 tarihinde 2015/2 sayılı kararla tasfiye kararı aldığı, şirketin 11/12/2015 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkin edildiği, ihyası istenen şirket hakkında ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/23 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, açılan dosyanın derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının asliye hukuk mahkemesinde açtığı derdest davasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olduğu, şirketin ihyasının gerektiği, açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğu, vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerektiği, davalı tasfiye memurunun istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin...

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ihyası istenen şirket aleyhine alacak davası açtığının sabit olduğu gerekçesi ile şirketin ihyasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında karşı davalı ... ve davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, davacı tarafından açılan rücu davasında taraf teşkilinin sağlanması için ihyanın gerektiği, ancak ihyasına karar verilen şirket yönünden bir tasfiye memuru atanması gerektiği gerekçesi ile davalı tasfiye memurunun istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, şirketin ihyası ile ek tasfiye işlemleri için ...’nun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Karar, Tasfiye Memuru ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Tasfiye Memuru, ...'nun tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir....

            Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK'nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Somut uyuşmazlık TTK'nın 547. maddesine dayalı olarak açılmış ihya talebine ilişkindir. Tasfiyeyi yapan tasfiye memurunun ölmüş olması nedeniyle davada taraf teşkilinin tamamlandığının kabulü gerekir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, mahkemece davanın kabulü ile birlikte, önceki tasfiye memurunun vefat etmiş olması nedeniyle, yeni bir tasfiye memurunun görevlendirilmesi isabetlidir (Yargıtay 11. HD 2014/6312 E 2014/12952 K 07.07.2014 T.) Bu nedenle tasfiye memuru vekilinin aşağıda belirtilen husus dışında kalan ve aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/497 Esas KARAR NO:2022/703 DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:30/06/2022 KARAR TARİHİ:27/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE: Davacı vekili, davalıların dava dışı--- yöneticileri olduğunu, yıllarca bu şirkete genel kurul toplantısı yaptırmadıklarını, en nihayet --- tarihli genel kurulun toplanabildiğini; o genel kurul toplantısında davalı yöneticilerin ibra edilmediğini, haklarında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini belirterek; müvekkili şirketin dava dışı----TTK 549 - 561 maddeleri arasında düzenlenen yöneticiden tazminat alacaklarının tamamını temlik alan şirket olarak bu davayı açtığını belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak üzere iş bu belirsiz alacak davasını açtıklarını bildirerek --- toplam tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle...

              Davalı Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünnü sorumluluğunun bulunmadığını beyanla, müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir. İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi ...esas sayılı dosyası incelenmiş ve şirketin tarf olduğu görülmüştür. Ticaret sicil kayıtları getirtilip incelenmiş ve tasfiye sonucu şirketin terkin edildiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının ortak ve tasfiye memuru olarak görev aldığı şirketin, tarafı olduğu İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi ... esas (yeni esas ......

                CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının TTK.m 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, davalının dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, bu nedenlerle davalı müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ihyası talep edilen şirketin ticaret sicil kayıtları dosya içerisine alınmıştır. Dava, 6102 Sayılı Kanunun Geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilen...Ltd.Şti.'nin ihyası talebidir....

                  UYAP Entegrasyonu