İpoteğin davacının ortağı bulunduğu kooperatif tarafından, bankadan kullandırılıp ferdileşmeden önce tapuya yazılmış bulunmasına ve davacının kredi istemediğine ilişkin yazılı beyanının ipotek tarihinden önce bankaya verildiğinin kanıtlanmamış bulunmasına göre, mahkemece davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı bankanın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ...A.O. yararına BOZULMASINA, 27.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın müvekkili davalı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ipoteğin terkini yönünden davasına ilişkin olmak üzere Tüketici Mahkemesinin görevsiz olduğunu, ipoteğin terkini talebine ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının ipoteğin terkini talebine ilişkin davasını bir yıllık hak düşürücü sürede açmadığını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin sözleşme alacaklısına şahsi hak tanıyan bir sözleşme olduğundan TMK'nın 1009 uncu maddesi gereğince tapuya şerh edilmemesi halinde üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, tapu sicilindeki kayda göre hareket eden üçüncü kişi konumundaki müvekkilinin iyi niyetinin korunması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir. III....
İlk derece mahkemesince davanın maddi tazminat talebine ilişkin bölümü yönünden kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden ise reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, A.Ulaşlı Mahallesi 1857 parsel sayılı taşınmazın 1/30 paylı B blok 1. kat 3 no.lu bağımsız bölümün 17.04.2007 tarihli ve 2614 yevmiye no.lu satış işlemiyle davacı tarafından eski malik...'...
in davasının kısmen kabulü ile, 417.549,94 TL sürekli iş göremezlik nedenli ve 625.199,92 TL bakıcı gideri nedenli olmak üzere toplam 1.042.749,86 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına davalılardan ... Sigorta AŞ'nin sürekli iş göremezlik nedenli tazminattan ve bakıcı gideri nedenli tazminattan müşterek ve müteselsil sorumluluğunun sigorta poliçesindeki maluliyet teminatı tutarı olan 60.000,00 TL ve tedavi gideri teminatı tutarı olan 60.000,00 TL ile bu tutarlara isabet eden faiz miktarı ile sınırlı tutulmasına, davacı tarafın fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri nedenli haklarının ayrı ayrı saklı tutulmasına, adı geçen davacının tedavi gideri talebine yönelik davasının feragat nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm,davalılar ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, haksız fiil nedenli tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kesinleşen kararın tapuya işlenmemesi davacılara yeniden dava açma hakkı vermez. Davanın, açıklanan nedenlerle reddi yerine, yazılı gerekçelerle kabul kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....
a satıldığını, bu davalı tarafından taşınmazın 10.10.2010 tarihli ... yevmiye no'lu işlemle bankadan kullanılan kredinin teminatı olarak ipotek resmi senedi tanzim edilmesine rağmen ipoteğin tapuya tescil edilmemiş olmasından istifade edilerek davalı kardeşi ...'e tapudan devredildiğini ileri sürerek davacı banka lehine düzenlenen ipoteğin tapuya tescilini istemiştir. Davalı ..., İİK'nın 277. maddesi gereğince davacı banka tarafından..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/588 Esas sayılı dosyasında açılan davada tapuya tedbir konulduğunu, bu nedenle davalı ...'in satış talebinin reddedildiğini, ipoteğin tapuya tescili gerektiğini belirtmiştir. Davalı ... vekili, TMK'nın 1023 ve 1024. maddeleri gereğince ipotekli olmadığını bildiği taşınmazı tapudan iyiniyetle satın aldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Her ne kadar denetim süresi bitimine kadar suç işlenmemesi nedeniyle verilen düşme kararı yerinde ise de; sanığın düşme kararına yönelik ruhsatlı tabancasının gerekli işlemlerin yapılması için idareye teslimine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenli itiraz dilekçesinin temyiz talebi niteliğinde olup merciide yanılma nedeniyle temyiz işlemlerinin yapılması gerektiğinden söz konusu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği ve bu itibarla kanun yararına bozma incelemesine konu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle isabet görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. III. KARAR Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE, 25.04.2024 tarihinde karar verildi. ......
KARAR Dava, kadastro esnasında tespit harici bırakılan yerin sonradan tapuya kaydedilmesi üzerine açılan tapu iptali ve tescil (imar- ihya nedenli) ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....