Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İstinaf Kanun Yoluna Başvuran İhtiyati Haciz İsteyen Davacının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .....Esas ve 14/01/2022 tarih sayılı kararının KALDIRILMASINA, Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)Davacının 200,00 TL yönündeki İhtiyati Haciz talebinin KABULÜ İLE, borcu karşılayacak şekilde davalılar .....ve ....'un menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK'nın 257. ve müteakip maddeleri gereğince İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA. b)İcra İflas Yasasının 36. maddesinde öngörülen güvencelerden birinin ihtiyati haciz isteyenden alınmasına. Güvencenin ihtiyati hacize konu miktarının %15 miktarında olmasına....
Bu hüküm uyarınca alacaklı, bir para alacağı için ancak vadesinin gelmesi hâlinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Aynı Kanunun 258/1 maddesine göre de ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Somut uyuşmazlıkta zarar, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla ihtiyati haciz talep edenin maddi tazminat alacağı muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyaya eklenen ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, İstanbul 15....
Mah., ... ada, ... parselde kain Bodrum 2 bağımsız bölüm nolu” bölgede kayıtlı olduğunu, davalı tarafın bu haksız haciz nedeniyle sorumlu olduğunu, çünkü müvekkilin taşınmazının haczini istemekle ve haczetmekle söz konusu haksız ihtiyati haciz kararını icra etttiğini, İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/15 E 2014/276 K sayılı dosyayla açtığı tasarrufun iptali davasıyla müvekkilinin herhangi bir mal kaçırma işlemi içerisinde bulunmadığına ve davanın reddine karar verildiğini, bu dava neticesi ile davalının aldığı ihtiyati haciz kararının haksız olduğunun ve müvekkili mağdur ettiğinin hukuken tespit edildiğini, müvekkilinin haksız ihtiyati haciz kararı nedeni ile manevi zararlara uğradığını, tasarrufun iptali davası sonucunda davalı tarafın aldığı ihtiyati haczin haksız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını, haksız ihtiyati hacizden doğan tazminat davalarında "kusursuz sorumluluk" esasının hakim olduğunun gerek uygulamada gerekse doktrinde benimsenmiş olup, manevi zararın ihtiyati...
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 23/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; İDDİA: Davacı vekili, müvekkiline ait dükkanı, davalının sulu baca sistemi kurulumu yaptığını, ancak sistemin ayıplı olduğunu, sözleşmeden dönüldüğünü belirterek, imalat bedeli olan 73.500,00 TL'nin faizi ile tahsiline ve davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı) 3-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK'nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece; ihtiyati haczin kendiliğinden kalktığının tespitine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. 2004 sayılı İİK.’nun “İhtiyati haciz kararının icrası” başlıklı 261. maddesinin 1. fıkrası “Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.” hükmünü içermektedir. Aynı Kanunun “İhtiyati haczi tamamlayan merasim” başlıklı, 264. maddesinin 1. fıkrasında da, “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur....
plaka nolu aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konmasını talep etmişlerdir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada davalı sürücü ve araç maliki aleyhine geçici hukuki koruma tedbiri talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi NUMARASI: 2020/566 ESAS TARİHİ: 16.05.2022 TARİHLİ ARA KARAR DAVA-TALEP: Tazminat (İhtiyati Hacze İtiraz) Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz kararına itiraz eden davalı vekili, itiraz dilekçesinde özetle; muris ...'...
Talep: Trafik kazası neticesinde ölüm nedeni ile ölenin yakınları tarafından açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin tazminat davasında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin mahkemece reddedilmesine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacılar tarafından 17/05/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müşterek çocukları destekleri ......'ın vefat ettiği belirtilerek destekten yoksun kalma talepli dava açılmış, davalı sürücü ve işleten hakkında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş, mahkemece ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara karar tesis edilmiştir. Gerek ihtiyati tedbir gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki korumalar olarak düzenlenmiştir. Ancak, bu iki hukuki koruma kurumu konuları, amaçları ve kapsamı bakımından birbirinden farklıdır....