Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme 09.03.2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin 2. kez yaptığı ihtiyati haciz isteminin de reddine karar vermiştir. Davacı vekili 08.03.2022 tarihli dilekçesi ile 3. kez yeni delillerin toplandığı belirterek ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Mahkeme 14.03.2022 tarihli ara kararı ile daha önce iki kez ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Bu ara kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Mahkeme tarafından verilen 14.3.2022 tarihli ara karar ihtiyati haciz istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ara kararıdır. Davacı vekilinin yeni bir ihtiyati haciz istemi mevcuttur. Mahkeme tarafından olumlu veya olumsuz bir ara kararı verilmesi gerekir. Karar verilmesine yer olmadığına dair ara kararı verilmesi doğru değildir....

HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: HMK'nın İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar başlıklı 341/b maddesinde, 7251 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 22/07/2021 tarihinde yapılan değişiklikle; karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar ihtiyati haciz kararına karşı davalıların itiraz yoluna başvurabilecekleri belirtilmiş ise de; ihtiyati haciz kararı duruşmada davalı tarafın yüzüne karşı verildiğinden, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye göre davalıların istinaf kanun yoluna başvurma hakları bulunmaktadır. Davalı ......

    (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacı vekilinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Bu itibarla, yerel mahkemece davacının manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin uygun ve makul bir miktar üzerinden ve teminatlı olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi ara kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin 30.000,00- TL manevi tazminat üzerinden üzerinden ve %15 teminat karşılığında kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır. Davacılar vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiş ise de; ilk derece mahkemesince de geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmiş ve bu yönde inceleme yapılmış olmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Ancak, alacak haksız eylem iddiasına dayandığında TBK.'...

    Mahkemece 01.02.2023 günlü tensip ara kararı ile; davacının maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; davalı Adem Tantalak'ın taşınır/taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerin ihtiyati haciz konulmasına, manevi tazminat yönündeki ihtiyati haciz talebinin ise ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili her ne kadar manevi tazminat yönünden de ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, İİK.nun 257- 268 maddelerindeki düzenlemeye göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması veya muacccel olmamakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....

    Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise; Dairemizin daha önceki kararlarında " manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır." gerekçesi ile haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat istemli davalarda ihtiyati haciz kararının verilemeyeceğine yönelik kararlar verilmiş ise de; Yargıtay 4....

      Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. İhtiyati haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma hallerinden olup ihtiyati haciz tam bir icra işlemi de değildir. Maddenin gerekçesinde de bu açıklanmıştır. "İhtiyati haciz borçlunun alacaklısından mal kaçırması ihtimaline karşı en etkili tedbirlerdendir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ: 05/04/2022 NUMARASI: 2022/199 Esas (Derdest Dosya) DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 16/06/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan isteğine dayanmaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesinde tazminat talebi ile birlikte, ihtiyati tebir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 05/04/2022 tarihli ara karar ile; "Davacı vekilinin İhtiyati tedbir ve haciz talebinin reddine, " karar verilmiştir. Davacı vekili bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

        HMK'nın 406/2 madde ve fıkrasında, ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümlerin saklı olduğuna değinilmiştir. Vurgulanmak istenen, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirin aynılaşamayacağı, birbirlerininin yerine ikame edilemeyecekleridir. İhtiyati hacizde söz konusu olan para alacağıdır. İhtiyati tedbir ise ihtiyati haciz dışında kalan mal, hak ve diğer talepleri de kapsamaktadır. İhtiyati haczin amacı asıl olarak teminattır. İhtiyati tedbirde öne çıkan amaç ise korumadır. İhtiyati haciz, borçlunun diğer mal varlığı değerleri üzerinde de icra edilebilir....

          Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir....

          UYAP Entegrasyonu