Somut olayda; mahkemece, haklı nedene dayalı işçi feshinin söz konusu olduğunun kabulü ile talep konusu kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması isabetli ise de, fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanına dikkat edilmeksizin yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır. Hal böyle olunca, fesih tarihi olan 18.03.2013 tarihindeki kıdem tazminatı tavanı olan 3.129,25 TL aylık ücret nazara alınarak kıdem tazminatının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Diğer taraftan, temyiz dilekçesi ekinde sunulan dekontlar ile ödeme savunmasında bulunulmuştur. Söz konusu belgeler arasında yer alan 06.08.2013 işlem tarihli ve 3.000,00 TL tutarlı dekontta “kıdem tazminatı ödemesi”; 11.10.2013 işlem tarihli ve 1.452,00 TL tutarlı dekontta ise “Ekim ödeme” açıklamaları bulunmaktadır....
Mahkemesi DAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine davalı-karşı davacı ihbar tazminatı ve cezai şart talebine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı – karşı davalı vekili; müvekkilinin ... sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalı- karşı davacıdan ödetilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı vekili 26.11.2020 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 16/04/2019 tarihinde davalıya sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 25,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 25,00 TL bakıcı gideri tazminatı ve 950,00 TL rapor ücreti olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın 24.09.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden 39.787,67 TL, geçici işgöremezlik tazminatı yönünden 1.010,45 TL ve bakıcı gideri tazminatı yönünden 350,00 TL'ye çıkartmıştır. Davalı vekili, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, ücret, %5fazla ödeme alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı gazeteci davalı işveren hakkında açmış olduğu bu davada, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, yıllık izin ücreti, iki aylık ücret ve yüzde beş fazla ödeme alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı işveren, davacının çalıştığı mevkutenin tatil edilmediği, yayın hayatına son verildiği ve yasal hakların ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdemine göre brüt 34.017,14 TL - net 33.758,95 TL kıdem tazminatı alacağına hak kazandığını, ibraname karşılığında davacıya yapılan net kıdem tazminatı ödemesinin 22.266,73 TL olduğu, yapılan ödemenin mahsubu sonucunda davacının bakiye kıdem tazminatı alacağının 392,22 TL olduğu hesaplanmıştır. Ne var ki, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama hatalıdır. Şöyle ki; dosyaya sunulan ve davacı imzasını havi 05.09.2014 tarihli ibranamede kıdem tazminatı brüt 33.621,92 TL, özel kesinti 3.366,73 TL ve net ödenen 30.000,00 TL olarak belirtilmiştir. Hal böyle olunca bilirkişi tarafından yapılan mahsup işlemi hatalı olup Mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Mahkemece yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 2015/17577 Esas ve 2015/13186 Karar sayılı ilamıyla işçinin feshe konu eylemi haklı değil geçerli fesih sebebi aşamasında kalmışken Mahkemece haklı fesih sebebi sayılarak kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin yanında 6.754,08 TL Kötü niyet tazminatının da kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkeme kararı bu yönüyle hatalıdır. Çünkü ilk karar feshin haklı değil geçerli nedenle yapıldığı gözönüne alındığında kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulünün gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
Dava; davacının kendisine yapılan bir kısım kıdem tazminatı ödemelerinin toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü esas alınmadan yapılmasından dolayı fark kıdem tazminatı taleplerini içeren icra takibine yaplan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebini içermektedir. Mahkemece ilk dönem çalışma süresinin tasfiye edildiği, 10.03.2004-31.12.2009 tarihleri arasındaki çalışmaları yönünden bakiye kıdem tazminatı isteminin yerinde olmadığı, yalnız son dönem çalışması için toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca her hizmet yılı için altmış gün üzerinden hesaplama yapılarak kabulü ile alacağın hesaplamayı gerektirdiği, likit olmadığı için icra inkar tazminatı hükmedilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının çalışma sürelerine ilişkin beyanda bulunarak davacıya fazla mesai ücret alacağının ödenmesi gerektiğini, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirtmiş ancak netice ve talep kısmında kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep etmiştir. Daha sonra yargılama aşamasında davacı vekili daha tanıklar dinlenmeden, bilirkişi raporu alınmadan 2. celsede ihbar tazminatı talepleri olmadığını aslında taleplerinin fazla mesai ücret alacağı olduğunu, dilekçenin yanlış yazıldığını belirtmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da davacının kıdem tazminatı ve fazla mesai ücret alacağı belirlenmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu ıslah dilekçesinde yeniden kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep etmiş, daha sonra sunduğu dilekçesi ile aslında fazla mesai alacağının ıslah ettiğini, ıslah dilekçesindeki ihbar tazminatı ibaresinin sehven kaldığını belirtmiştir....
Oysa ki, davacı taksitler halinde yapılan ödemelerin öncelikle ödendikleri tarihe kadar geçen süre için işlemiş faize mahsup edilerek bakiye kıdem tazminatı miktarının belirlenmesini talep ettiğine göre; davacının ek menfaatler dahil edilmek suretiyle tespit edilen gerçek kıdem tazminatı alacağının ilk taksitin ödendiği tarihe kadar hesaplanacak işlemiş faizinin ilk taksit miktarından mahsup edilmesi ve ödenenden kalan miktarın kıdem tazminatı alacağından düşülmesi, bu işlem yapılarak belirlenecek bakiye kıdem tazminatı miktarının ikinci taksitin ödendiği tarihe kadar işlemiş faizi hesaplanıp ikinci taksitten mahsup edilerek kalan ödeme miktarının bakiye kıdem tazminatından düşülmesi ve bu şekilde işlemler tekrar edilerek fark kıdem tazminatı alacağının belirlenmesi gerektiğinden bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi doğru olmamıştır....
Kıdem tazminatı bordrosu başlığı altında düzenlenen diğer belgede davacının 01.09.2009-31.12.2010 tarihleri arasında çalıştığı belirtilerek 1282.42 TL brüt kıdem tazminatı hesaplandığı ve bu belgenin davacının ismi yazan imza bölümünün boş olduğu, dosyaya sunulan dekontlara göre davacının hesabına bir açıklama yazılmadan 22.04.2011 tarihinde 1282.42 TL ödeme yapıldığı görülmektedir. Dosyaya sunulan bir diğer "kıdem tazminatı bordrosu" başlıklı belgede ise davacının 01.01.2006-31.12.2007 tarihleri arasında çalıştığı belirtilerek 1162.98 TL brüt kıdem tazminatı hesaplandığı ve bu belgenin davacının ismi yazan imza bölümünün boş olduğu görülmektedir. Bu belgeler mahkeme tarafından değerlendirilmemiştir....