WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kanundaki öngörülen usullere uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyası değil; 6102 sayılı TTK'nin 547. maddesı uyarınca ek tasfiyeye ilişkin hükümlerin esas alınması gerektiğini, 6102 sayılı TTK'nin 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK'nun 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, Ticaret sicili müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olması nedeniyle aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini beyan etmiştir. Davalı tasfiye memuru, daha önce tasfiye işlemleri için kendisinin seçildiğini beyan etmiştir. HUKUKİ GEREKÇE Dava, ödenen tazminattan sorumlu bulunan ...Enerji Sistemleri İnşaat Limited Şirketi'nin ( Eski unvan: ......

    DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 18/02/2022 KARAR TARİHİ : 08/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dilekçesi ile, " ... Tüketim Malları Gıda ve Sanayi Dahili Ticaret Limited Şirketi " Gemlik Vergi Dairesine bağlı ... vergi numaralı ....adresinde faaliyetini bakkal ve marketlerde perakende ticareti olarak sürdürmüş Gemlik Ticaret Sicili Müdürlüğü'ne ... numarası ile kayıtlı bir limited şirket olduğunu, söz konusu şirketin 16/07/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde görüleceği üzere TTK geçici 7....

      ın atandığı, tasfiye ile ilgili işlemleri yürütmek üzere tasfiye kurulu başkanı ..., tasfiye kurulu başkan yardımcısı ... ve tasfiye kurulu muhasip üyesi ...' ın dan en az ikisinin kooperatif unvanı veya kaşesi altında müştereken temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılınmasına karar verildiği, kooperatifçe ... tarihinde icra edilen 2004 yılı olağanüstü genel kurul toplantısının dördüncü maddesinde kooperatifin sicil kaydının silinmesine karar verildiğini ve müdürlüklerince ... tarihinde terkin edildiği, bu doğrultuda tasfiyeye girip terkini yapılan ...Koperatifi'nin tasfiyesine ilişkin tüm işlemlerin usullere uygun olarak yapılmış olması sebebiyle Müdürlüklerine mevcut davada husumet yöneltilmesinin isabetli olmadığını, müdürlükleri aleyhine açılan davanın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle davanın öncelikle kooperatifin terkinine ilişkin sorumluluğun tasfiye memurlarında olması nedeniyle Müdürlükleri açısından husumet yönünden reddine, mahkemece aksi kanaatte olunması...

        adresinde faaliyet göstermek üzere 100903 sicil numarası ile ticaret siciline kayıtlı olduğu, ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan incelemede kooperatifin 15/04/2012 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı alındığı, davacıların tasfiye memuru olarak seçildiği, tasfiyeye girdiğine ilişkin alacaklılara çağrı yapıldığı, ilanların yaptırıldığı, tasfiye kapanışı yapıp sicilden silindiğinin 11/02/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır....

          08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılması, hükmün müsadereye ilişkin fıkrasında ''sigaraların'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''5607 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi delaletiyle TCK'nun 54/4. maddesi gereğince'' ibaresinin eklenmesi ve tasfiyeye ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Şti'nin 17/11/2015 tarihinde tasfiyeye girdiğini, tasfiye kararının 23/11/2015 tarihinde tescil edildiğini, alacaklılara çağrı ilanlarının Türkiye Ticaret Sicil gazetelerinde ilan edildiğini, tasfiyenin usulüne uygun olduğunu, tasfiye tarihinde şirketin kesinleşmiş borcunun ve alacağının bulunmadığının tespit edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, şirketin mevzuatta yer alan hükümler uyarınca kendi iradesi ile tasfiyeye girdiğini, 2016 yılında tasfiye sonu kararı alarak müvekkili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydının silinmesi için başvurulduğunu, dava konusu şirketin tasfiye sonu müraacatının tescilinin hukuka uygun olduğunu, ihya davasının tasfiye sürecine ilişkin eksikliklerin bulunması halinde açılabileceğini, tasfiye sürecine ilişkin eksik işlemlerin sorumlusunun tasfiye memurunun olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım konumunda olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

              Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanır....

                Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli Müktesep Hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır. Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir....

                  Uyap ortamından yapılan incelemede, dosyada bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından; a-İflasa ilişkin kesinleşme şerhli ve onaylı mahkeme kararı örneği, b-Şikayete konu sıra cetveli İİK'nın 166. maddesinde belirtilen gazetelerde ilan edilmiş ise ilana ilişkin gazete nüshalarının asılları ya da tarihleri anlaşılacak şekilde çektirilen onaylı fotokopileri, c-Şikayetçi tarafın kayıt başvurusu sırasında tebliğe elverişli adres gösterip göstermediğine ve masraf avansı (İİK.m.223) verip vermediğine ilişkin bilgiler; d-Sıra cetveli tebliğ edilmiş ise şikayetçi tarafa tebliğine ilişkin belge, e-Şikayete konu sıra cetvelinin tasdikli sureti, İflas Müdürlüğü'nden sorularak, varsa belgelerin temin edilip, alınacak cevabi yazı ile birlikte gönderilmesi, İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, elektronik ortamda gönderilen dava dosyasının yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Tasfiyeye konu 2 nolu mesken eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 31.12.1998 tarihinde ferdileşme yolu ile tapuda davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Mahkemece 02.06.2014 tarihli hesap bilirkişi heyeti raporu hükme esasa alınarak mesken yönünden katkı payı alacağına hükmedilmiş ise de; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden söz konusu raporun yukarıda belirtilen ilke ve esaslara uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Raporda tarafların toplanan gelirlerine ilişkin evrakların yeterli olmadığı ve aksine kanıt bulunmadığından gelirlerinin eşit olduğunun kabulü ile davacı lehine katkı oranı belirlenmiş ve meskenin keşif tarihindeki değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı hesaplanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu