Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçici 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Dosya içersinde mevcut suça konu abonelik sözleşmeleri ekinde yer alan nüfus cüzdanı fotokopilerindeki fotoğrafların farklılık arzettiği görülmekle, gerçeğin ve suç kastının kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; sanık ... tarafından düzenlendiği iddia olunan ... numaralı GSM hattına ilişkin sözleşmenin imzalanması sırasında ibraz edilen katılan adına düzenlenmiş nüfus cüzdanındaki fotoğrafın kime ait olduğu araştırılarak, katılana aidiyetinin anlaşılması halinde eylemin , hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Katılan ... adına sahte abonelik sözleşmesi ile GSM hattı çıkartıldığının iddia edildiği olayda, sanık ...'...
fıkrasında yazılı seçimlik hareketlerin, kişinin bilgisi ve rızası dışında, abonelik tesisi, abonelik işlemi yapılması, elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılması ve yaptırılması, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesi, evrakta değişiklik yapılması ve bunların kullanılması" olduğunun anlaşıldığı, bu düzenlemeler ışığında suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, söz konusu evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden herhangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğunun kabul edilebileceği cihetle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 24.03.2022 tarihinde...
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30 ve 31.maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
GSM Abonelik Sözleşmesinin dosyada delil olarak saklanması yerine iadesine karar verilmesi, suça konu ... Bireysel Abonelik Sözleşmesi akıbeti hakkında bir karar verilmemiş olması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi. MUHALEFET ŞERHİDİR Dairemizin 18.06.2015 tarih, 2013/11345 Esas, 2015/27236 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim. Sanık M.. K..'ın katılana ait sahte sürücü belgesini kullanarak onun adına 05.. ve 05.. numamaralı GSM abonelik sözleşmesi yaptığından dolayı TCK'nun 207/1, 43. maddeleriyle 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesinin 25.05.2011 gün ve 2009/109 Esas, 2011/170 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygundur....
Dava, abonelik tesisi talebine ilişkindir. Davacı eski aboneliğe konu mülkün sahibi olduğunu, 10.11.2015 yılında satın aldığı yerde elektriği kullanamadığı için adına yeni abonelik tesisi talebinde bulunduğunu, eski dönem borçları nedeniyle talebinin reddedildiğini, borçlardan sorumlu olmadığını iddia etmiş, davalı ise, olayda muvazaalı ilişki olduğunu savunarak davanın esasa ve usule ilişkin nedenlerle reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, eski dönem borçlarının kullanıcı ve abone olan şirkete ait olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının aboneliğe konu fabrikayı 10.11.2015 de satın aldığı, 01.01.2016 tarihinde de kullanmaya başladığı davacı vekilinin dosyaya sunduğu dilekçe ve tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Davacı 27.06.2016 tarihinde abonelik tesis başvurusunda bulunmuş, davalı tarafça bu talep mevcut ödenmemiş borçlar nedeniyle 24.02.2017 tarihinde reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanık hakkında yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık tarafından müştekiye ait kimlik bilgileriyle sahte olarak abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın; 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre...
Bunun yanında, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinde faturanın zamanında ödenmemesi hakkında, 4.maddede hüküm bulunmakta olup, davalı, icra takibinde faiz talep etmiştir. Zamanında ödenmeyen faturalar nedeniyle, sözleşme hükümleri gereği, davacının faizden de sorumlu olacağı kabul edilerek buna göre hüküm kurulması gerekli olup, davacının faizden sorumlu tutulmaması yönünde hüküm tesisi de isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
B.. hakkında kurulan beraat hükmünü temyiz ettiği anlaşılmakla, anılan bu karara hasren yapılan incelemede: Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin abonelik sözleşmesinin düzenlendiği 26.10.2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 1- Sanığın, mağdur adına sahte abonelik sözleşmesi düzenlediği iddiası ile açılan kamu davasında; abonelik sözleşmesi üzerindeki mağdur adına atılı imzanın aidiyetine ilişkin bilirkişi incelemesinin yaptırılmaması, ... İletişim Hizmetleri İletişim A.Ş.'nin 19.01.2011 tarihli yazısı ile abonelik sözleşmesinin ... İletişim tarafından düzenlendiğinin bildirilmesi, sanığın, babası adına kayıtlı olan ... İletişim adlı GSM bayiini fiilen işlettiğini ve abonelik sözleşmesi ekindeki sürücü belgesi örneği üzerinde yer alan yazıların kendisine ait olduğunu kabul etmesi, abonelik sözleşmesi üzerinde ......