nin taşınmazı raiç bedel üzerinden satın aldığını, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı, İİK'nın 281/2 maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceği gözetilmeden mahkemece ihtiyati haciz mahiyetinde verilen ihtiyati tedbirin kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırması doğru değildir. 2-Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Somut olayda dava konusu taşınmazların gerçek değerleri henüz bilirkişi aracılığı ile tesbit edilmediği için dava sadece tapudaki değer üzerinden açılmıştır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre usul-furu arasında düşük bedelle yapılan tasarrufun alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığı kabul edilerek davanın kabulüne, ...,...a Mahallesi, ...Ada, 101 parselde davalılar arasında gerçekleşen 17/85 hissenin satışına dair tasarrufun iptaline, davacıya ... 1.İcra Müdürlüğünün 2005/8501 sayılı dosyasına konu asıl alacak ferilerini karşılamak üzere bu hisse üzerinde cebri icra yapma yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı annenin borçlu oğlunun ekonomik durumunu bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılmasına göre davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti borç miktarı ile tasarrufun değeri karşılaştırılarak az olan üzerinden hesaplanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı tasarrufun iptaline dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'ın 1998-2002 dönemine ait 21.3.2003 tarihinde kesinleşen 272.394.69YTL vergi borcu olduğunu, Bartın Merkez ... köyü 138 parseldeki 1/4 hissesi ile 1390 parselde kayıtlı taşınmazını vergi borcunun tahsilini imkansız bırakmak amacıyla 5.9.2003 tarihinde toplam 2.000.00YTL bedelle babası olan davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir....
Bu durumda mahkemece dava konusu aracın davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya Mersin 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/11024 sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken kararda sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değil resen bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendindeki “tasarrufun iptaline ifadesinden sonra gelmek üzere hükme “davacı alacaklıya dava konusu araç üzerinde Mersin 2....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tasarrufun karı-koca arasında ve alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile yapılmış olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davacının alacağının dayanağı çeklerin keşide tarihi 08.06.2007 ve 27.06.2007 olup iptali istenilen icra takibi ise 15.05.2007 tarihlidir. Buna göre tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce olduğu ortada ise de uygulamada alacağın dayanağı çeklerin keşide tarihlerinden önceki bir ilişki nedeniyle de düzenlenebildikleri de bir vakıadır. Ayrıca yapılan tasarrufun muvazaalı olması nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir....
Yargıtay bozmasına uyulan celsede davacı vekili tarafından borcun doğum tarihinin dava konusu edilen tasarrufun yapıldığı tarihten daha önce olduğu belirtilerek buna ilişkin deliller sunulmak üzere süre talep edilmiştir. Ne var ki Mahkemece bu talep ile ilgili bir karar verilmeden hüküm kurulmuştur. Dairemizin 14/09/2009 tarih ve 2009/3386 esas ve 2009/5316 karar sayılı ilamı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği şeklinde kesin nitelikte olmayıp dava koşulu olan tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra olması gerektiği halde şeklen tasarrufun borcun doğum tarihinden önce gerçekleştiğine ve davacının da aksini ileri sürmemiş olduğuna işaret edilmiştir. Gerçekten de tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulunun var olup olmadığı belirlenmeden işin esası hakkında hüküm kurulamaz....
Şubesinde kullandığı kredi borcunu kefil olarak dava konusu iptali istenen tasarruftan sonra 5.3.2010 tarihinde ödediğinden, davacı ile borçlu arasındaki borcun doğum tarihinin, ödeme tarihi olan 5.3.2010 tarihi olduğu bu durumda 29.07.2009 tarihli tasarrufun borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenme koşulları arasında iptali istenen tasarrufun, takip konusu borcun doğumundan sonra yapılmış olması da vardır. Somut olayda, takip konusu alacak davalı borçlunun Yapı Kredi Bankasından 6.4.2007 tarihinde kullandığı krediye kefil olan davacının kefil sıfatıyla bankaya yaptığı ödemeden doğmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/1 ve 280/1 maddeler gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu hakkındaki icra takibinin yenilenmiş olmasına,12.12.2011 tarihli kati aciz belgesinin sunulmuş olmasına, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/3-1 ve 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır....