Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fikri ve Sınai Hukuk mahkemesinin ilgili kararın kesinleşmesinden önce yapıldığı, İİK 277.maddesi gereğince tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için borçlu hakkında aciz vesikasının alınması gerektiği, dosyada geçerli bir aciz vesikası olmadığı, İİK 280.maddesi gereğince işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren ... yıl içinde borçlu aleyhine alacaklının haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olması gerektiği, ... ... mahallesi, 716 ada, 44 parselde kayıtlı taşınmazda ... nolu bağımsız bölümün davalı ... adına ....03.2004 tarihinde tescil edildiği göz önüne alındığında, tasarruf tarihinden itibaren ... yıllık hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğu, tüm kanıtlar değerlendirildiğinde; davalılar arasında iptale konu edilebilecek bir tasarrufun bulunmaması, tasarrufun olduğu kabul edilse bile İİK 277.maddesindeki dava koşullarının oluşmaması ve yine İİK 280.maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçmiş bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı...

    DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (iik 277 ve devamı) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:27.07.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nun 277. maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davalılar arasında akrabalık bağı ve iş ilişkisi bulunmadığı, taşınmazların devredilen davalılar tarafından yaklaşık 10 yıldır kullanıldığı, devreden davalıların kaza nedeniyle paraya ihtiyaçları bulunduğu, satışların gerçek olduğu ve muvazaa bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılardan ... ve ... Dıravacı mirasçıları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

        A blok Zemin Kat 3 nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken nitelikli taşınmazın İİK md.281/2 gereğince ihtiyaten haczini, bu hususta Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını, dava konusu taşınmaz için müvekkili şirkete Tokat 1.İcra Müdürlüğünün 2011/1484 Esas sayılı dosyasında ki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesini, davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA :Davalı vekili ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ:Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/404 esas sayılı derdest olan dava dosyasında; "Talep tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı, TBK 19) istemiyle açılan davada verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İİK.'nun 281/2. maddesinde "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davada, talep ve anlatım, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak tasarrufun iptalinin, bu mümkün olmaz ise BK'nun 19 maddesi gereğince muvazaalı işlemin iptali şeklindedir. Mahkemece, İİK md 284 "İptal davası hakkını, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer." şeklinde düzenlendiği, dava konusu taşınmazların devir tarihlerinin 12/09/2014 ve 06/01/2015 olup, tasarrufun iptali davasının açıldığı tarihinin 30/04/2020 olduğu ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, hükmün, davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Davacının (alacaklının) bu davayı açabilmesi bazı şartlara bağlıdır....

        Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....

        İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı ... 1.... Müdürlüğü'nün 2012/6920 sayalı takip dosyasındaki alacağının tahsiline yönelik açtığı,borçluların davalı ... ve ... olduğu, aciz belgesinin aranmasına ihtiyaç olmadığı borcun kaynağının 09.10.2008 tarihli sözleşmeden doğduğu ve iptali istenilen işyeri devrinin 19.05.2012 tarihinde davalı ... tarafından davalı...'a yapıldığı görülmektedir....

          Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

            Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

              kaldırılmasına, yargılamanın BK md. 19 ve İİK md.280 çerçevesinde yapılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu