WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tasarrufun iptali davasının ön koşulunun tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda boşanma davasının 06.07.2005 tarihinde açıldığı, tasarrufun ise 28.09.2004 tarihinde yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, borcun doğumunun boşanma davası değil, bu davaya açmayı gerektirir fiillerin başladığı tarih olarak kabulü gerekir. Bu ise boşanma davasında belirlenen 27.07.2004 tarihli müşterek çocuğun doğumunda gerçekleşen haksız fiil tarihi olduğundan borcun doğumu konusundaki mahkeme tesbiti hatalı ise de, bu tarihte dava konusu işyeri davalı 3.kişiye ait olduğundan borcun doğumundan sonra işyerinin devrinden söz edilemez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...’ün müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında amme alacağının tahsilini engellemek amacı ile kendisine ait taşınmazı yengesi olan diğer davalı ...’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davalıların yakın akraba olmaları nedeniyle davanın kabulüne davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

      Mahkemece her iki dava birleştirilmiş, asıl dava olan tasarrufun iptaline, menfi tespit davasının kabulü ile davacıların 100.000,00 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, karar Dairenin 17.04.2019 gün ve 2016/15959- 2019/4981 sayılı kararı ile onamış, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı ... vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Yeniden yapılan inceleme sonunda Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 48.Asliye Ticaret ve İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi, 09.10.2012 gün, 2012/138–197 sayılı kararı ile 01.07.2012’de yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde Asliye Ticaret mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olarak düzenlendiği, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Tasarrufun İptali edilmesine konu işlemin davacı ... AŞ ile davalı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 48.Asliye Ticaret ve İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi, 09.10.2012 gün, 2012/138–197 sayılı kararı ile 01.07.2012’de yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde Asliye Ticaret mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olarak düzenlendiği, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Tasarrufun İptali edilmesine konu işlemin davacı ... AŞ ile davalı ......

            Davacının dava dilekçesinde Bk.18.maddesi yanısıra aynı zamanda İİK 277 vd.maddesini zikret etmesi davaya, İİK 277 vd. maddesinde öngörülen tasarrufun iptali davası niteliğini kazandırmamaktadır. Bu halde Bk 18.maddesine dayalı davada, yerel mahkeme hakiminin hukuki nitelendirmede yanılgıya düşerek davayı İİK 277 maddesinde öngörülen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirmesi ve ön şart yokluğundan davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bu yönde bozulması gerekirken yerel mahkeme gibi davayı nitelendirerek kararı onayan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum. ... (M)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı alacaklı tarafından, üçüncü kişi ...’nin açtığı istihkak davasına karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davası hakkında, mahkemenin istihkak davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tasarrufun iptali davasının kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 01/07/2013 tarih 2013/6665 Esas 2013/10475 Karar sayılı ilamı ile istihkak davasının konusuz kalması halinde karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının da konusu kalmayacağı, bağımsız olarak açılan tasarrufun iptali davasının ise icra mahkemesinde değil Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, davacı vekilinin beyanı doğrultusunda İcra Hukuk...

                İcra Müdürlüğü'nün 2010/13170 takip dosyasında alacağını tüm ferileriyle birlikte tahsil edebilmesi için cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece, bozma sonrasında davacı vekilinin birleşme talebi olmamasına ve mahkemenin birleşme yönündeki kararına itiraz etmesine rağmen 24.11.2017 tarihinde tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali dava dosyasının birleşmesine karar verilmiş, yapılan yargılama neticesinde de tapu iptal ve tescil davası yönünden davanın reddine, tasarrufun iptali davası yönünden ise davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi tapu iptali ve tescil davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir....

                  Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takipler başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu ...plakalı aracın dava dışı ... isimli şahıstan borçlu tarafından satın alınmasına rağmen eşi... adına tescil edildiğini ve tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, takip konusu bononun 14.02.2011 tarihinde düzenlenmesine rağmen tasarrufun bu tarihten çok önce 10.08.2009 tarihinde yapıldığını, tasarrufun iptali davası koşullarının oluşmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmada aynı yönde savunma yapmıştır....

                    . - KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından davacı hakkında açılan tasarrufun iptali davasında davanın kabulüne ilişkin kararın takibe konulduğunu ve davacı hakkında haciz işlemi uygulandığını, ancak tasarrufun iptali davasına konu taşınmaza yönelik dava dışı ... Bankası, ...bank ve yine davalı tarafından açılmış bulunan tasarrufun iptali davalarının olumlu sonuçlanması ve kesinleşmesi üzerine borçların ... Bankası ve ... Bankası’na ödendiğini, davalının diğer alacaklılar ... Bankası A.Ş. ve ... Bankası A.Ş.’ne sebepsiz iktisap yolu ile alacağını almak üzere başvurmak yerine davacıdan iş bu ilama dayanan alacağını tahsil etmek için başlattığı takibin hukuki mesnetten yoksun olduğunu bildirerek yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu