WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, menfi tesbit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş.'...

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun davalı borçlu ile kardeşi arasında gerçekleştiği, tasarrufun tapudaki satış bedeli ile rayiç değer arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,... İcra Müdürlüğüne ait 2009/1208 sayılı talimat dosyası gereği 96.400 TL alacak nedeniyle ...Köyü 51 parsel sayılı taşınmazla ilgili 6.12.2012 tarihli davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda; takip konusu borç 20.10.2006 tanzim, 20.11.2006 vadeli, 50.000 TL meblağlı bonoya dayalıdır. İptali istenen tasarruf ise 06.10.2006 tarihinde yapılmıştır....

      Yerleşmiş yargısal uygulamalara göre vaki itirazlar sonucu duran icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak açılan itirazın iptali davaları yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tasarrufun iptali davaları için bekletici mesele olarak kabul edilmektedir. Hal böyle olunca mahkemece borçlu hakkında yapılan ilamsız takip gözönüne alınarak, bu takibin kesinleşmesinin tasarrufun iptalinin görülebilmesinin zorunluluğu nedeni ile itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması o davanın sonucuna göre tasarrufun iptali davasının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/429 Esas sayılı dosyasında tasarrufun iptali talebinin davalı ... yönünden kabulüne karar verildiği, Pamukbank A.Ş.tarafından açılan İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/134 Esas sayılı dosyasında da davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Tasarrufun iptali davasında davacı olan Pamukbank A.Ş., ... yönünden ilamın icrasını istemiş, borçlu ... iş bu menfi tespit davasını açarak, diğer tasarrufun iptali davalarını açan Yapı Kredi Bankası A.Ş.ve Tekstil Bank A.Ş.ne ödeme yaptığını, Pamukbank A.Ş.nin bu kişilerden talepte bulunması gerektiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Tasarrufun iptali davasının birden fazla alacaklı tarafından açılması ve davaların kabulü halinde dava açan alacaklılara hacze iştirak koşulları gözetilerek ödeme yapılmalıdır. Hacze iştirak koşullarının belirlenmesinde İİK.nun 100. ve 268.maddesi hükümleri gözetilmelidir....

          Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunanın borçlu aleyhine başlattığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi  vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 12.07.2012 tarih, 2012/1284 E. 4899 K. sayılı ilamıyla, tasarrufun iptali davalarında  İİK'nun 281/2. maddesi  uyarınca uygulanan  ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüştüğü, somut olayda şikayetçi ...'ın  borçlu aleyhine açtığı  ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan   ... 6....

            Mahkemece, dosya kapsamı  ve toplanan delillere göre şikayet olunan borçlu aleyhine yaptığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde yapıldığı, sıra cetvelinin yasaya  uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi  vekili temyiz etmiştir. Şikayet sıra cetvelindeki sıraya  ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında  İİK'nun 281/2. maddesi  uyarınca uygulanan  ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür. Somut olayda şikayetçi ...'ın  borçlu aleyhine açtığı  ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan   ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar  tarihinin, şikayet olunanın borçlu aleyhine açtığı  ve 13.11.2009 tarihinde sonuçlanan ... 6....

              Tasarrufun iptali davaları için geçici hukuki himaye olarak Kanun Koyucu İİK'nın 281/2. maddesi ile ihtiyati tedbir değil, iptale tabi tasarrufun konusunu oluşturan mal üzerine ihtiyati haciz konulmasını öngörmüştür. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirlenir. İhtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşir ve bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alırlar, ayrıca İİK'nın 268. maddesi şartlarında, önceki hacizlere iştirak edebilirler. İstinaf dairesi gerekçesinde, taraflarca açılan tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati tedbirlerin ihtiyati haciz niteliğinde olduğu ve davaların kabulü ile bu ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüştüğü belirtilmiş ise de yukarıda anılan yasal düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararlarının ihtiyati haciz olarak kabulü mümkün değildir....

                Yerleşmiş yargısal uygulamalara göre vaki itirazlar sonucu duran icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak açılan itirazın iptali davaları yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tasarrufun iptali davaları için bekletici mesele olarak kabul edilmektedir. Hal böyle olunca mahkemece borçlu hakkında yapılan ilamsız takip nazara alınarak bu takibin kesinleşmesinin tasarrufun iptalinin görülebilmesinin zorunluluğu nedeni ile itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması, o davanın sonucuna göre tasarrufun iptali davasının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  Haczedilen koyunlar hakkında, davalı karşı davacı alacaklı için satış isteme imkânı doğmuş olduğundan karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası artık konusuz kalmıştır. Mahkemece, 3. kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden bu durumda tasarrufun iptali davası konusuz kaldığından, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin tasarrufun iptali davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tasarrufun iptali davası yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                    Belirtilen gerekçelerle hem istihkak hem de karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                      UYAP Entegrasyonu