Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/101 esas sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında mahkemenin satışın iptaline karar verdiğini, satışın iptali davasının kesinleştirilmemesini fırsat bilen davalı ...’ın taşınmazı diğer davalı ...'a sattığını, iş bu satışın müvekkillerine zarar vermek amacıyla yapılmış olduğunu belirterek bu tasarrufun iptalini talep etmiş ve mahkemece dava; hukuki tasnifinde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olarak kabul edilmiş ve dava bu şekilde görülmüştür. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    O hâlde alacaklının İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu, İİK 284 maddesi uyarınca iptal davası açma hakkının iptali istenen tasarrufun yapıldığı tarihten 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılan davanın süreden reddi yönündeki direnme kararı isabetli olup, kararın bozulması yönündeki değerli sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....

      Mahkemece, davalıların kardeş olduğu ve İİK'nun 278/3-1.maddesi gereğince yapılan tasarruf bağışlama niteliğinde olup iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.m.277). Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan delillere göre; temel ilişkinin tasarruftan önce oluştuğunun, davacı tarafça ispatlanamaması ve bu hususun tasarrufun iptali davasında ön şartın olduğu gözetilerek ön şart yokluğundan dolayı davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK'nın 277'e dayalı tasarrufun iptali davalarında; davacı taraf bir alacağa dayanarak iptal isteğinde bulunmuş ise bu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosyanın istinaf incelemesinde: Somut olayda; Eldeki davanın İİK 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olup taraflar arasında görülmekte olan mal rejiminin tasfiyesi davasından ayrı ve bağımsız bir dava olarak açıldığı, tasarrufun iptali davalarının Aile Hukuku ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı, mahkemelerin görevini düzenleyen HMK 2.madde hükmüne göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tasarrufun iptali davalarında da aksine yasal bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair hüküm kurulması gerekmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Silifke 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava B.K. 18. maddesine dayalı olarak açılan ve taşınmazın muvazaalı satışının iptaline ilişkindir. Davacı İİK.nun 277 ve devamı maddelerinin bu davada kıyasen uygulanmasını istemiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi dairemize ait olup B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan davalara ilişkin temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 11.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Davanın hukuki nitelendirmesi mahkemeye ait olup her ne kadar davacı dava dilekçesinde davalı borçlunun murisinin mirasını reddine dair işlemin İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olarak nitelendirip , davalı borçlunun mirasın reddine dair tasarrufun iptalini ve haciz ve satış yetkisi tanınmasını talep etmişse de; murisin mirasın reddine dair kararın iptali davası MK 617 maddesinde düzenlenmiş olup, İİK 277 e devamı maddelerindeki tasarrufun iptali davasıyla ilgisinin ve koşulların olmadığından davanın hukuki nitelendirmesi mirasın reddi kararının iptali davası olarak nitelendirmeyi gerektirmiştir. (Benzer nitelikte Y.14.HD'nin 2019/2816 E.-2020/4371 K. Sayılı ilamı) M.K'nun 617....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Adana İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 17.1.2007 gün, 206-221 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 27.9.2007 gün 5786-5806 sayılı 17.Hukuk Dairesinin 9.10.2007 gün 4764-3023 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, İİK'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15 .Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, davacı talebinin İİK'nun 277 ve 278/2.maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu davaların TTK 4. ve 5.maddelerinde sayılan ticari davalardan olmadığı, eski BK'nun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa temeline dayalı borçlunun 3.kişilerle danışıklı yaptığı işlemlerin İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali işlemine ilişkin olup muvazaa temeline dayalı davaların ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin iş bu uyuşmazlığın çözümünde HMK'nun 1.ve 2.maddelerince görevli olduğu gerekçesiyle TTK 5/3 maddesi ile HMK'nin 1, 2, 20, 114/3, 115.maddeler gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., Yatak ve Mobilya San. AŞ. ve ... San....

                Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkili ile davalı borçlu ...'dan alacağı nedeniyle ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/15502 Esas sayılı takip dosyasında takip talebinde bulunduğunu ancak borçlunun borca yetecek miktarda malı bulunmadığını, davalı ... gerçekte tümle resmiyette % 10 hissedar bulunduğu ... şirketinde ki söz konusu hissesinin haczi için müzekkere yazıldığı ancak bu hissesinin diğer davalı ...'a devrettiğini bu nedenle yapılan devrin muvazaalı olduğunu alacağın bertaraf edilmesi için yapıldığı bu nedenle hisse devir işleminin iptaline ve alacağın cebri icra yolu ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Hukukî nitelendirme hâkime aittir. Somut olayda; dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali niteliğindedir....

                  UYAP Entegrasyonu