WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan iptal davası, dava konusu malın aynına ilişkin bir aynî dava olmayıp, şahsi bir davadır. Yani bu dava ile malın mülkiyetinin davalıdan (üçüncü kişiden) alınarak, borçluya ait olduğuna karar verilmemekte, sadece alacaklı malın bedelinden alacağını (kişisel hakkını) almak yetkisini elde etmektedir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2. B. Ankara 2013 s.1397). İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan davalarda tapu kaydının iptali ile borçlu adına tapuya tesciline karar verilemez. İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için davacının davalı borçluda gerçek bir alacağının bulunması, borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması, iptal konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış bir aciz belgesinin bulunması gerekli olup bu şartların varlığı mahkemece resen değerlendirilir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/793 KARAR NO : 2018/758 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 11/12/2018 KARAR TARİHİ : 02/01/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı ... inş. Tic. Ltd. Şti arasında yapılan ticaret nedeniyle ... İnş. Tic. Ltd. Şti. Tarafından borçlarına karşılık çek keşide edilip müvekkili şirkete verildiğini, çekin bankaya ibraz edildiğini ve çekin karşılığının olmadığını, banka tarafından çekin arkasının yazıldığını, müvekkili tarafından Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, icra takibinin kesinleştiğini, müvekkilinin alacağına karşılık hiç bir tahsilat yapamadığını, borçlu şirketin kısa bir süre önce adına kayıtlı taşınır malların bir kısmını diğer davalı ... İnş. Taah. San. Ve Tic....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. madde gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, istinaf eden tarafın davadaki sıfatı da nazara alınarak, duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, TBK'nun 19. maddesi ile İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Öncelikle; ilk derece mahkemesince İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı yargılama yapıldığından ilk irdeleme, bu kapsamda şartların oluşup oluşmadığı noktasında olacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

        Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....

          İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. ../... -2- 2014/18646 2017/1055 Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

            Bu nedenle mahkemenin, icra takibinin sonuçsuz kalması üzerine açılan bu tür davalarda uyuşmazlığı İ.İ.Y 277 ve devamı maddeleri kapsamında nitelendirmesi ve buna göre inceleme yapması isabetlidir. Somut olayda takibe konu ve ciro edilen çek 20.6.2005 tarihinde tanzim edilmiş olup iptali istenen tasarruf ise 28.12.2004 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda borç tasarruftan sonra doğmuştur. Kural olarak tasrrufun iptali davalarında takibe konu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir. Davacı alacaklı temel ilişkinin (borcun doğumunun) iptali istenen tasarruftan önce olduğunu ileri sürüp kanıtlamış değildir. Bu nedenle ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 0.90 YTL kalan onama harcın temyiz edenden alınmasına 8.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu hisse devrinin 18.03.1999 tarihinde olduğu, dava konusu takiplerin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerinin ise devir tarihinden sonra imzalandığı, İİK 277 ve devamı maddelerince tasarrufun iptali davası açma koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden, davacı alacaklı banka ile davalı borçlu arasındaki kredi ilişkisinin 18.05.1990 yılı itibari ile başladığı, sonrasında kredi sözleşmeleri imzalanmaya devam edildiği, davacı ile davalı borçlu arasındaki alacak-borç ilişkisinin başlangıcının dava konusu tasarruf tarihinden önceye dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözardı edilmesi isabetli olmamıştır....

                Uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalıların süresinde yetki itirazında bulunmalarına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Davacının yaptığı takiplerde davalı borçlunun borcu karşılamaya yetecek malı bulunmadığını gösteren haciz tutanakları da mevcut değildir. Borçlu şirketin devredilen adresinde haciz yapılmış olup, devirden sonra belirlenen adresi de bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu