Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkemece dava, İİK.'nun 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. O halde hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 17.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 23.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Uyuşmazlık, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul 40. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde düzenlenen ticari işlerden olmayıp, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 19....
Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise, bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burada da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; boşanma kararı ile birlikte hükmedilen tazminat alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karara karşı T3 Şirketi vekili, davanın tasarrufun iptali davası olması nedeniyle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğunu, mahkeme red kararı vermiş ise de, reddedilen kısım üzerinden müvekkiline haciz uygulandığı da dikkate alınarak %20 tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277. ve devamı maddeleri kapsamında nam-ı müstear iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Namı müstear (inançlı işlem) ile gizlenmiş muvazaalı işlemler hakkında iptal davaları açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kararlılık kazanmıştır. (Yargıtay HGK'nin 12.10.2001 gün ve 2001/2- 515 E., 605 K sayılı; 17.Hukuk Dairesinin 20.06.2011 gün ve 2010/11090 E.-2011/6367 K. sayılı kararları)....
H.D'nin 20/11/1996 T, E. 4822, K.6151), mahkemece iptali istenen tasarruflara konu mal üzerindeki tasarruflardan itibaren işlemlere karışmış tüm ilgililerin resmen tespiti ile varsa eksik gösterilenlere de davetiye tebliği suretiyle davalı olarak davaya dahil edilmelerini talep ettiklerini, tasarrufun iptali davasında davacı tasarrufun iptali nedenlerinden herhangi birine dayanmış olsa dahi mahkemenin davacının dayandığı maddelerle bağlı da olmadığını (Yargıtay 17....
ın davalı şirketlerdeki hisselerini devretmesinin İİK. nun 278.maddesi kapsamında iptale tabi bir tasarruf olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Tasarrufun İptali davası için süre, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması nedeniyle acizden veya iflasın açılmasından başlamak üzere geriye doğru hesaplanır. Başlangıç tarihinden geriye doğru 2 yıl içinde yapılan tasarruflar iptale tabidir. Borçlu ... aleyhine verilen --------- tarihinde yapılmıştır. Davanın 2 yıllık süre içerisinde açıldığı ve bu yönüyle dava şartının oluştuğu anlaşılmıştır. Ayrıca İİK. nun 280.maddesinde borçlunun zarar verme kastından dolayı iptal davası düzenlenmiş olup, bunun için gereken süre iptal konusu hileli işlemin gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl içinde borçlu aleyhine takip yapılmış olması şartına bağlıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/354 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Bodrum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/10/2022 (23/11/2022) tarih 2021/354 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; 5235 Sayılı yasanın 35/1. maddesi gereğince Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilecek dosyanın yapılan görüşmesi sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, borçlu T7 maliki olduğu ve şoförü Tayfun Uzun'un yaptığı kaza nedeniyle yüzde yüz malul kaldığını, maddi ve manevi tazminat talepli açtığı davanın kabul edildiğini, 789.705,92 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verildiğini, İstanbul 21....