Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması,borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması,iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.'nun 278, 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.'nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO :2020/28 Esas KARAR NO:2022/171 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ......
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...’in borçluların annesi olmasına İİK'nın 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ...’in, oğulları olan borçlular ...,...’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/II), davalı ...’ın da borçlu ... ’nin eşinin teyzesinin kocası olmasından dolayı davalı ...’nin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/I) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille...
İİK.nun 281/II. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararı ile ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı taktirde, alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan tasarrufun iptali davasının açılmasından önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı İİK. 257 vd. maddelerinde yer ... ihtiyati haciz kararlarından farklıdır. İİK.nun 257 vd. maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararları sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı taktirde, İİK.nun 264/III. maddesine göre alacaklının 1 ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,borçlu ile diğer davalı arasında enişte-kayın düzeyinde akrabalık bulunduğundan İİK 278.madde kapsamında yapılan ivazlı tasarrufun bağışlama hükmünde olması nedeniyle iptale tabi olduğu, alacağın gerçek bir alacak olmadığı iddiasının bu davada araştırılamıyacağı, öne sürülen iddianın davacı ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu yönünde olmadığı,ancak menfi tesbit davasına konu olabileceği, bu konuda açılmış bir dava bulunmadığı, dava devam ederken böyle bir dava açılmış olsa bile açılacak davanın tasarrufun iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle bekletici mesele dahi yapılamıyacağı gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.'nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.'nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
O nedenle söz konusu hükümlerinde yer alan şartlar yerine getirilmeden İİK 283/1 fıkrası uyarınca karar verilmez. O hâlde alacaklının İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu, İİK 284 maddesi uyarınca iptal davası açma hakkının iptali istenen tasarrufun yapıldığı tarihten 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılan davanın süreden reddi yönündeki direnme kararı isabetli olup, kararın bozulması yönündeki değerli sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....
a, devrettiğini belirterek davalılar arasındaki hisse devrine ilişkin tasarrufun iptaline dava konusu hisseler üzerine ve şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine İİK 281 /1 madde gereğince ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalılar ....ve ... ....vekili aciz belgesi sunulmadığını, davanın İİK 278/3-1 maddede öngörülen süre içinde açılmadığını belirterek davanın reddi ile şirket hisseleri üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik talebinin HMK'nun 389.maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hatice ve ... ....vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise, bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur....