ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/373 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sinop ili, Gerze ilçesi, Belören Mahallesi, 106 ada, 17 parsel olan taşınmazın tam hissesi davalı T3 adına kayıtlıyken 30.7.2017 tarahinde T4 Dilek tarafından ise 25.1.2018 tarihinde T5 devrine ilişkin tasarrufun müvekkil şirket yönünden iptali'ne, taşınmazlar davalılar T4 ve T5 tarafından üçüncü kişilere devredilmiş olduğundan, T4 ve T5'un menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK md.281/2 c.3 hükmü uyarınca...
Davacı, alacağının tahsilini engelleyen bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde veya İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 818 sayılı BK 18.(6098 sayılı T.B.K 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 18. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde vurgulanmış ve aşamalarda da davanın İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal istemine ilişkin olduğuna dair bir beyanda bulunulmamıştır. Bu nedenle davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK 277 vd kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi isabetli değildir....
Müdürlüğünün 2013/30566 ve 2011/3094 Esas sayılı takip dosyalarındaki alacaklar ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere cebri ... yapma yetkisi tanınmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
Davalı ... vekili, davalıların kardeş olduğunu, müvekkiline olan borçları nedeniyle taşınmazları devrettiğini, borçlunun maaşı ve menkulleri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları borçlu ile ilgili elinde geçici (İİK madde 105) veya kat'i (İİK 143.md.) aciz vesikası bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda borçlu hakkında düzenlenmiş kati aciz belgesi bulunmamaktadır. Yine borçlu aleyhine yapılan takip sonucu 16.11.2005 tarihine kadar düzenlenmiş haciz tutanağı bulunmadığından geçici aciz belgesinin bulunduğundan da söz edilemez. Ne varki davacı vekili temyiz dilekçesinde hacze gidildiğini ve borçlunun mallarının borcu karşılamadığına ilişkin ellerinde geçici aciz belgesi bulunduğunu bildirmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/547 KARAR NO : 2021/599 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MERSİN 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/103 ESAS VE 2020/180 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Mersin 10....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufuniptali davası açması da mümkündür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/691 KARAR NO : 2023/754 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇİNE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2020/352 ESAS, 2022/35 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Çine Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2022 tarihli ve 2020/352 Esas, 2022/35 Karar sayılı dosyasında verilen hükmün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Aydın İli Çine İlçesi Söğütçük Mh Kocakavak Mevkii 1417 parselde kayıtlı 92704,12 m2 zeytinlik ve tarla vasıflı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkil bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde...
Borçlunun tasarruf yetkisi, malları haczedilinceye kadar (İİK m. 86, m. 91) veya hakkında iflas kararı verilinceye (İİK m. 165/1, m. 184, m. 191/1) kadar kısıtlanmış değildir. Bu nedenle, uygulamada yakında mallarına haciz konulması ihtimali bulunan ya da iflas etmek uzere olan borçluların, alacaklılarından kaçırmaya yonelik bir takım faaliyetlerde bulunarak onları zarara uğrattıklarına sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu durumu göz onunde bulunduran kanun koyucu, tasarrufun iptali davasını düzenlemek suretiyle (İİK m. 277- 284), borçlunun, hacizden veya iflasından önceki bir tarihte malvarlığına dahil bazı değerleri hukuken geçerli bir takım tasarrufi işlemlerle malvarlığı dışına çıkarmış olması halinde, aciz vesikası sahibi alacaklıyı ve iflas halinde iflas alacaklılarını korumak maksadıyla tasarrufi işlem konusu malların, belirli şartlar altında tekrar alacaklının cebri icra sahası icine çekilebilmesine veya iflas masasına alınabilmesine imkan tanımıştır....
Mahkemece ihtiyati haciz talebi İİK 257. Maddeye göre değerlendirilmiş ise de, tasarrufun iptali davalarına özgü ihtiyati haciz düzenlemesi İİK 281 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. Bu maddeler kapsamında yapılan incelemede de, İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....