T.. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi: Yerel Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiş ve dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3 kişi N.. T..'un kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamında da davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu kabul edilerek, dava konusu tasarrufun belirtilen gerekçeyle İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi oldu belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/880 Esas, 2020/465 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, ".....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. madde gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, istinaf eden tarafın davadaki sıfatı da nazara alınarak, duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış bir tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
, gerekçeli kararın 4, 5 ve 6. sayfalarında İİK'nun 277 ve devamı maddelerine atıfta bulunularak hüküm tesis edildiğini, oysa ki Mahkeme kendi kararı içerisinde de belirttiği üzere TBK'nun 19. maddesi kapsamında yargılama yaparak hüküm tesis etmesi gerektiğini, gerekçeli karardan açık bir şekilde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak hüküm tesis edilmiş olduğunu, Mahkeme kararının kendi içerisinde çeliştiğini, davanın BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan bir iptal davası olduğunu, bu maddeye dayalı olarak açılan bir davada İİK'nun 277, 278, 279 ve 280. maddeleri gerekçe gösterilerek hüküm kurulmasının düşünülemeyeceğini, davayı TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen iptal davası olarak değerlendirip gerekçesini İİK'nun 277 ve devam maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına dayandırmasının yasal bir dayanağı olmayıp hükmün bu yönüyle kaldırılması gerektiğini, borçlu T5 dava konusu taşınmazı kardeşi T3'e tapuda satış suretiyle devrettiğini, işbu devir işleminden sonra...
Bu anlamda dairemizin sayın çoğunlunun görüş ve düşüncesine göre açılan, İİK’ nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımamasına rağmen sadece B.K nun muvazaayı düzenleyen 18. maddesine göre kabul edilen, borçlu olduğu iddia edilen kişi ile 3. kişi arasındaki mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında davaların yasal dayanağı, davacının dava açmakta hukuki yararı ve verilen kararın uygulanma (infaz) kabiliyeti yoktur. Şöyleki, 1-İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 6.2.2007 gün, 577-1375 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 16.2.2007 gün, 924-960 sayılı,17.Hukuk Dairesinin 15.5.2007 gün 1743-1679 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,İcra İflas Kanununun 277 vd.maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 12.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 22.6.2011 tarihli haciz tutanağının İİK 105 madde anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olmasına,dava konusu aracın ticari araç olması nedeniyle davalılar arasındaki tasarrufun İİK 280/3-son maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına, 2918 Sayılı KTK'nun 20/d maddesi gereğince harici araç satışlarının geçerli olmamasına göre davalı borçlu ... ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2020/2 ESAS, 2022/42 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı Lale’nin davalı Hsüeyin ile aynı ilçeden olduğunu, ayrıca davalı Hüseyin ile davalı Lale’ye vekaleten satışı gerçekleştrien eski eşi Gürkan Altun’un aynı köyden olduğunu, taşınmazın devrinin muvazaalı olduğunu, dava ayrıca TBK 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasıyla açılmış olup bu hususun yerel mahkemece göz ardı edildiğini, muvazaa iddiasıyla açılan davalarda borcun doğumu tarihinin bir önemi olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava İİK.277.vd.md.uyarınca olmadığı taktirde TBK.19.md.uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu aracın davalı şirket tarafından borcun doğumundan sonra davalıya satıldığı, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali gerektiği belirtilerek davanın kabulüne ... plakalı araçla ilgili tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Ltd.Şti, ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan madde de bu davaların amacı borçlunun 278, 279 ve 280.maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmek olarak açıklanmıştır. Somut olayda tasarrufa konu araç borçlu ... Tekstil San. ve Dış Ticaret Ltd. Şti.'ne aittir. Borçlu şirket ortakları davalı ... ve ... tasarrufun tarafı olmadığından haklarındaki davada husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 2-T.C....