Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince, muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl talep ve terditli talep yönünden davaların ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile, TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen muvaza nedenine dayalı iptal davaları birbirinden farklı davalar olup, farklı hükümlere tabidir. Tasarrufun iptali davalarında alacaklı lehine bir takım karineler kabul edilmiş, ancak bunun yanında bu dava türü, İİK'nun 278 maddesinde 2 yıllık, İİK'nun 279. maddesinde 1 yıllık ve İİK'nun 284. maddesinde 5 yıllık hak düşürücü sürelere tabi tutulmuş, takibin kesinleşmiş olması, ayrıca alacaklıya aciz belgesi sunma gibi bir takım yükümlülükler yüklenmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 27/01/2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmazın satış ve haczini isteme yetkisi verilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/04/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, BK' nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın BK' nun 18. maddesine dayalı olarak açılmış olmasına karşı hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğundan bahisle davacının talebinin İİK’ nun 227. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu ve tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Davacı, davalı taraf arasında akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi bulunduğu, yapılan taşınmaz tasarruflarının mal kaçırma kastı ve kötüniyetli olduğu, davanın ve uyuşmazlığın Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince çözümlenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dava dilekçesinin konu başlıklı bölümünde TBK.'nun 19 maddesi ile İİK.'nun 277 vd ve 283/2 maddesi gereğince tasarrufların iptalini istediğini belirtmiş, ayrıca İİK.'nun 277. maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davalarına özgü uygulanması gereken aciz belgesi şartlarının oluştuğunu (277/2 md) ve İİK.'nun 278/III-2 ve 280. maddeleri gereğince taraflar arasındaki tasarruf işlemlerinin iptali gerektiğini açıklamış, ihtiyati haciz talep ederken de dava dilekçesinin açıklamalar bölümünün 11. bendi ve talep bölümünün 2. fıkrasında İİK.'nun 277. maddesine atıf yaparak 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz için teminat gösterme zorunluluğu bulunmadığı bildirilmiştir. Yine ön inceleme duruşmasında davacı vekili davanın İİK.'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/163 E- 2021/214 L DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/05/2021tarih ve 2020/163 Esas 2021/214 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Yapı ve Kredi Bankası ile borçlu T5 arasında imzalanan kredi sözleşmesi neticesinde ödeme yapılmaması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, alacağın müvekkili tarafından temlik alındığını, borçlunun Aydın İli, Söke İlçesi, Kisir Mahallesi, 650 parselde bulunan taşınmazı 30/12/2013 tarihinde akrabası Mümtaz Bakırcı'ya muvazaalı olarak, mal kaçırma kastıyla, gerçek değerinin çok altında bir fiyat üzerinden devrettiğini belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava; tasarrufun iptali isemine ilişkin olup dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesine, hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. Yüzeysel bakıldığında İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

      nun dava dışı şirket borçları nedeniyle şirket ortağı olarak şahsi sorumluluğu bulunmadığı, tasarrufun borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle Borçlar Kanunun 18 ve İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için alacaklının borçluda gerçek bir alacağının olması, borcun tasarruftan önce doğması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış aciz belgesinin bulunması gereklidir. Somut olayda davalı ...; davacı şirkete borçlu olan ... AŞ'nin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesidir. Davalıların 17.11.2006 tarihli savunma dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davalı ... ortağı olduğu borçlu ......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/351 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı T5 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Asıl dava ile birleşen dava; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK'nın 19. maddesi kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde, yargılama aşamasındaki beyanlarında ve istinaf başvuru dilekçesinde ısrarla davalarını, hem İİK. 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali hem de TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa hukuksal olgusuna dayanarak açtıklarını belirtmiştir. Davacılar vekilinin bu beyanları karşısında Dairemizce her iki dava dosyası yönünden istinaf incelemesi İİK'nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK'nın 19. maddesi çerçevesinde yapılmıştır. Yargıtay 17....

        a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı ... plakalı aracın ticari plaka ve hattını 14.4.2011 tarihinde yeğeni davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun BK'nun 18 maddesi; bu talep kabul edilmediği takdirde İİK 277 madde gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiş;11.6.2012 tarihli dilekçesi ile dava sebebini İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olarak tavzih etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, dava terditli açıldığından öncelikle BK'nun 18 maddesi gereğince inceleme yapılmasını, satışta muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu