Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, huzurundaki davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgisi bulunmadığını, davacı yanın davasının TBK 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hükümlerine dayalı ikame edilmiş olup dava asılsız muvazaa iddialarının kabulü halinde İİK 283 /1 maddesinin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, bu durumda; İcra İflas Kanununun 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarına özgü özel ihtiyati haciz düzenlemesi yargılama konusu olayda uygulanamayacağı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; İcra ve İflas Kanununun 257. maddesine göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız "Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa" ve / veya "Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa" ihtiyati...

Karara karşı davacı vekili, mahkemenin 09/12/2021 tarihli duruşmada verilen harcın ikmaline ilişkin ara kararında nisbi harcı yatırmak üzere süre verildiğini, ancak başvurma harcına ilişkin herhangi bir ihtarat bulunmadığını, öncelikli olarak ilgili ihtarat gerekli şekil şartlarına uygun olmadığı için harç miktarları da açıkça belirtilmediğinden 31/03/2022 tarihli duruşmada verilen dosyanın işlemden kaldırılması kararının akabinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK nın 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... Elektrik Mekanik İnş. Taah. San. ve Tic. AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... Elektrik Mekanik İnş.Taah.San.ve Tic.AŞ.'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adlarına kayıtlı iki taşınmazı 17.8.2012 tarihinde davalı ... Tekstil Turizm İnşaat Enerji San ve Tic.AŞ.Ne sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların İİK'nun 277 ve devamı maddeleri ile BK'nun 19.maddesi gereğince iptaline, dava konusu taşınmazların tapu kaydına İİK 281/2 madde gereğince ihtiyati haciz kararı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufuniptali davası açması da mümkündür....

      Mahkemece, dava konusu tasarrufun 03.12.2008 tarihinde yapıldığı, davanın ise 23.01.2015 tarihinde açıldığı, 6183 sayıl Yasa’nın 26.maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı, tapunun iptali ve tescil isteminin ise, bu davanın amacının kamu alacağını ödemeyen ve mali durumu bulunmayan borçlunun kamu alacağının tahsiline imkan vermemek amacı ile yapılan işlemin iptali ile alacaklıya alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisini sağlamak olduğu,dava konusu taşınmaz üçüncü kişi üzerine kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerinden haciz ve satış istemi yetkisi verilmesi yoksa tapu kaydının ile borçlu adına tesciline karar verilemeyeceği, tapu iptali istemi yönünde hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Bir davada ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK.nun 76. maddesine göre hakimin doğrudan görevidir. Somut olayda; davalı borçlu ...'ün muvazaalı borç senedi ile kayınpederi ...'ye borçlandığını, hakkındaki icra takibine ve maaş haczine itiraz etmediği böylece davacının yaptığı icra takibinin karşılıksız kalmasına neden olduğu iddia edilerek mavuzaalı takip sonucu borçlunun maaşına konan haczin kaldırılmasını talep edilmiştir. İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davalarının amacı borçlunun 3.kişilerle yaptığı bazı tasarruf işlemlerinin alacaklı yönünden alacak ve eklentileriyle sınırlı olarak hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemektir. Yukarıda açıklamalar doğrultusunda dava hukuksal nitelikçe İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece esasa girilerek bu yönde taraf delilleri toplanmalı hasıl olacak sonucuna göre karar verilmelidir....

          beyanla, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, davanın kabulü ile davacı müvekkili bakımından davalının, alacaklı müvekkili zarara uğratmak kastıyla yaptıkları tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini, müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde Ankara 11....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/152 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 21.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/152 Esas sayılı dava dosyasında 20/05/2021 tarihli ara kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı T6 tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; temlik eden Yapı Kredi Bankası ile Çelkar Enerji Doğalgaz İnş. Tah Nak. San Tic. A.Ş. arasında 500.000,000- TL tutarlı kredi sözleşmesine istinaden 02/03/2016 tarihinde T4 ile T5 tarafından kefalete ilişkin ek protokol imzalandığını, davalıların iş bu sözleşmeye müşterek müteselsil sıfatı ile kefil olduklarını, işbu kredi sözleşmesi nedeniyle kararlaştırılan taksitlerin ödenmemesi üzerine borçlulara hesap kati ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenememesi nedeniyle borçlunun temerrüde düştüğünü ve aleyhine İzmir 2....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine istinaden, olmadığı takdirde TBK 19.madde uyarınca muvazaa hukuki sebebine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....

          İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davanın hem İİK 277 göre tasarrufun iptali hem de TBK madde 19 a göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebiyle açıldığını, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumunda mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı TBK 19'a dayalı olarak nitelendirmesi halinde ise TBK 19'a dayalı davalarda olması gereken şartların olup olmadığı değerlendirilmesi gerektiğini, ancak yerel Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi gerekli araştırma da yapılmadığını, Yerel Mahkeme tarafından dosya TBK 19'a dayalı iptal davası olarak nitelendirildiği ve dosyanın esasına girilmesinin hukuka uygun olduğu kabul edildiği takdirde eksik inceleme neticesinde hüküm tesis esildiğinin kabulü gerektiğini, Davalı tarafından taşınmazın cebri icra yolu alındığı belirtilmişse de devir alan tarafından bu husus ile ilgili...

          UYAP Entegrasyonu